Ferman Karaçam

Emperyalizmin Vurucu Timleri

İstihbarat işi elbette tamamen zekâ işi ve bu kurumun özellikle üst düzey çalışanları son derece zeki insanlar. Fakat çok şükür bizimkiler bu konuda küresel çapta büyük bir zekâ operasyonu gerçekleştirdiler.


Ferman Karaçam


Emperyalizmin Vurucu Timleri

İstihbarat işi elbette tamamen zekâ işi ve bu kurumun özellikle üst düzey çalışanları son derece zeki insanlar. Fakat çok şükür bizimkiler bu konuda küresel çapta büyük bir zekâ operasyonu gerçekleştirdiler.


Bizim; Kitaba, Öndere ve onları bize rehber Kılana olan tutkumuzu, imanımızı ve aşkımızı yok etmek ve bizi de yeryüzünden silmek için üzerimizde eşi benzeri görülmemiş zulümler işlediler.

Daha ilk zamanlarda putlarına ve ahlaksızlıklarına karşı olduk diye bedenlerimizi canlı canlı çukurlara atıp, ateşe verdiler.

Bir asır önce de bizi onların şerrinden koruyan güçlü devletimizi ırklara ayırarak parçalayıp, sonunda güçsüz bıraktılar.

O gün de bugün de bizi tuzağa düşürdükleri en etkili silah: Irkçılık.

Zaman içerisinde görüldü ki kavmiyet, toplumlardaki harekete geçirici etkisinden daha fazlasını yıkıcı ve bölücü etkisi ile yapmaktadır.

Osmanlı gibi altı yüzyıllık büyük bir devleti kavmiyetçilikle yıktılar.

Kullanımı kolay ve pratik olan ırkçılık, iyi yetişmiş hainler tarafından bir maymuncuk gibi ele alınarak, her kapıyı açmış ve kitleleri harekete geçirmiştir.

Herhangi bir ırkın ideolojisi anlamına gelen Faşizmin toplum üzerindeki gücü de bir ırkın, diğer ırklardan daha üstün ve şerefli olduğuna inanmaktan ibarettir.

Tarihte farklı ırktan olduğu halde, yani Rum, Ermeni, Yahudi veya Rus olduğu halde Türk ya da Kürt olduğunu iddia ederek bölücülük yapmış çok örnekler vardır.

Bu taktik işe yaradığı için günümüzde de Emperyalistler tarafından kullanılıyor.

Klasik konvansiyonel savaşlardaki en önemli güç hiç şüphesiz karasal başarının mimarları olan piyadelerdi.

Günümüzde ise piyadenin yerini üç önemli silah aldı:

Füze, Irk ve Savaş Uçakları.

Emperyalistler işgal edecekleri ülkeleri evvela ırkçılıkla, sonra da füze ve uçaklarla vuruyorlar.

Bugün İslam Dünyası içerisinde ayakta kalmayı başarmış, hinterlandı ve çekici özelliği ile en önemli ülke olan Türkiye’ye de Emperyalistler tekrar vurucu timlerini yerleştirdiler.

Bu vurucu timler kavmiyetçiler, yani ırkçılardır.

Irkçıların en önemli özelliği at gözlüğü kullanıyor olmalarıdır.

Etraflarını göremedikleri gibi ufku görmeleri de mümkün değildir.

Meselelere insanî ve evrensel açıdan bakma yetenekleri; emperyalistlerin onların önlerine koyduğu saptırılmış tarihi enstantanelerden ibarettir.

“Tarihte Araplar sizi arkadan vurdular.

Kürtler bölücüdür.

Zenciler tembeldir.

Afganlar Türkiye’yi işgal ettiler.

Hintliler pistir.

Suriyeliler işinizi elinizden aldılar, ayrıca hastaneleri ve ilaçları da bedava kullanıyorlar, parasını siz ödüyorsunuz.”

Irkçıları kendi büyük gayeleri için kullanan emperyalistler onlara beyinlerini kullanmayacakları ve kolay hazmedecekleri kısa aparat bilgiler vererek istedikleri kıvama getiriyorlar.

Böylece kendileri için vurucu timler kuruyorlar.

Bizim ülkemizde şu sıralar tam da bu yapılıyor.

Dünyanın en büyük sorunlarından biri olan mülteci ve göç problemi sanki sadece bizim sorunumuzmuş gibi gösterilerek toplumumuzu ayrıştırıyorlar.

Bu görevi küçük bir parti başkanına vermişler ama sosyal medyayı da iyi kullanıyorlar.

Tarihteki bazı olaylar ters yüz yapılarak gençlerimiz emperyalizmin tetikçisi yapılıyor ve sokakta Gazze mitinginden dönen bir şahıs kime hizmet ettiğini bilmeyen tetikçi bir genç tarafından yumruklanıyor.

Bu gençlerimiz bir an önce sosyal medya çöplüğünden kendilerine sunulan bölücü nitelikli kirli bilgi kırıntıları ile beslenerek emperyalizmin tetikçiliğini yapmaktan vazgeçmelidirler.

At gözlüklerini çıkarıp gerçek tarihe ve günümüze bakmalıdırlar.

İnsanlığa hiçbir ırkın diğerinden daha üstün olmadığını öğreten, bu gerçeği medeniyet ve devlet haline getirerek dünyaya hâkim olan biz olmuştuk.

Şimdi dünyaya hâkim olanlar da bizi ırklara ayırıp, parçalayıp küçülterek topraklarımızı işgal ediyorlar ve fakat kendileri yüzlerce ırkı bir arada tutarak büyük devlet oldular.

Sevgili gençler, sizin bakma yeteneğinizi keskinleştirip, görme yeteneğinizi elinizden alan emperyalizme hizmet etmeyin. Gazze’de bebekleri paramparça eden el ile Güneydoğu’da yıllardır bizi bölmeye çalışan ve son olarak 12 gencimizi şehit eden el, aynı eldir.

Onların tetikçiliğini yapmayın, bu gerçeği görün.

Ve unutmayın biz Müslümanlar düştük, fakat tekrar ayağa kalktık.

Yıkıldık ama yılmadık. Yakıldık fakat küllerimizden doğarak yeniden dirildik.

Soykırımlara uğradık, vazgeçmedik ve yine vazgeçmeyeceğiz.

OPERASYON

MİT son zamanlarda hemen her gün başta Irak, Suriye olmak üzere çeşitli ülkelerde son derece başarılı operasyonlara imza atıyor.

2020 yılından itibaren Türkiye içinde MİT’in MOSSAD’a karşı operasyonları da sürüyor.

MİT geçen yılın Temmuz ayında İsrail’in 7 kişilik hücre evini tespit etmişti. Ardından derinleştirilen soruşturma sonucunda 57 kişilik bir şebekenin varlığı ortaya çıkarılmıştı ve bu şebeke çökertilmişti.

Daha sonraları İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet'in şefi Ronan Bar:

"Türkiye ve Katar'daki Hamaslıları ortadan kaldıracağız" dedi.”

Türkiye ise buna cevap olarak:

"Türkiye'de operasyon yaparsanız sonuçlarına katlanırsınız" demişti.
 

Dün ise MİT yine İsrail’in MOSSAD’ına karşı istihbarat tarihine geçecek bir operasyon gerçekleştirdi.
 

İstihbarat işi elbette tamamen zekâ işi ve bu kurumun özellikle üst düzey çalışanları son derece zeki insanlar. Fakat çok şükür bizimkiler bu konuda küresel çapta büyük bir zekâ operasyonu gerçekleştirdiler.

Gerçek olmayan sanal bir Arap ismi ile dernek (Creative Student Society) kurmuşlar. Bu dernek vasıtası ile İstanbul'da 15 ilçede, Ankara, Kocaeli, Hatay, Mersin, İzmir, Van ve Diyarbakır'da belirlenen 57 adreste tespit ettikleri kişilere eş zamanlı operasyon düzenleyerek 34 kişiyi yakalamışlar.

Operasyon kapsamında belirlenen adreslerde yapılan aramalarda ise 143 bin 830 avro, 23 bin 680 dolar, muhtelif miktarda farklı ülkelere ait nakit para, ruhsatsız tabanca ve çok sayıda fişek ile dijital materyal ele geçirilmiş.

Türkiye’deki Filistinlilere yönelik cinayet işleyeceklerine dair bilgi edinen MİT aslında 46 kişi tespit etmiş fakat bunların bir kısmı daha önce yurtdışına kaçmış, gene de süreç devam ediyor.

Allah yâr ve yardımcıları olsun. Göğsümüzü kabarttıkları bu başarılı ve küresel çapta operasyondan dolayı İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’yı, emniyet teşkilatımızın ilgili birimlerini, MİT başkanı Sayın İbrahim Kalın’ı ve ekibini tebrik ediyorum.

https://www.haber7.com/yazarlar/ferman-karacam/3379973-emperyalizmin-vurucu-timleri