Çiğdem Toker


Ferdi Zeyrek 16 Mayıs’ta neler anlattı?

Ferdi Zeyrek ile zamansız kaybından kısa bir süre önce tanıştım. 16 Mayıs Cuma günü, İstanbul’da çoğunluğu ekonomi muhabiri kökenli bir grup kıdemli, yönetici, yazar gazeteciyle bir araya gelmesi vesilesiyle.


Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeyrek, kısa sayılabilecek bir süre içinde kamusal yararı yoğun uygulamalara imza attı. Umarım onun erken ölümüne, iddia edildiği gibi planlanıp kurgulanmış, zamana yayılmış bir “suikast’in mi, yoksa son yıllarda insanı umutsuzluğa düşürecek kadar yaygınlaşan denetimsizlik, kuralsızlık ve mesleki ihmallerin mi yol açtığı, başlatılan yargısal süreçle aydınlanır

ferdi zeyrek

Ferdi Zeyrek

Böylesi bir sevgi seli, insan türüne nadiren nasip olur. Vakitsiz ve trajik biçimde vefat eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in uğurlanışında tanık olduğumuz bu sevgi selinde iyi kalp ve çalışkanlığın payı büyük.

Manisa Cumhuriyet Meydanı’ndaki törenden yansıyan görüntüler, her şeyden önce gönüllere girmenin ne olduğunu resmediyordu.

Kamusal yararı, bütün öteki yararların önüne koyan belediyeciliğin ve siyasetin ne olduğunu anlatıyordu.

Aynı anda o kadar çok şey gördük ki dünkü törende. İnsanın birlikte hayal kurduğu yol arkadaşının ardından konuşmak zorunda kalmasının, onu toprağa elleriyle koymasının ne kadar ağır bir imtihan olduğunu sözgelimi.

CHP lideri Özgür Özel’in gözyaşları, yalınlığın sahiciliğin ne olduğunu hatırlattı.

* * *

Ferdi Zeyrek ile zamansız kaybından kısa bir süre önce tanıştım. 16 Mayıs Cuma günü, İstanbul’da çoğunluğu ekonomi muhabiri kökenli bir grup kıdemli, yönetici, yazar gazeteciyle bir araya gelmesi vesilesiyle.

16 Mayıs Cuma günü, İstanbul’da çoğunluğu ekonomi muhabiri kökenli bir grup kıdemli, yönetici, yazar gazeteciyle bir araya gelmişti Zeyrek. Davet mesajını aldığımda, ilk iş uçak saatini yetişecek biçimde ayarlamaya çalıştıysam daha geç bir uçağa binebildim. Ne kadarını yakalarsam o kadarını dinlerim, izlerim diye düşünüyordum. Hep dolaylı duyduğum başarı öykülerini doğrudan dinlemeyi istiyordum çünkü.

Toplantı yerine ulaştığımda, Ferdi Zeyrek anlatmaya başlayalı yarım saat geçmişti ama bu kadarına sevinerek, meslektaşlarımla birlikte dinledim kendisini.

Milyonlar neden üzüldü?

Bu, uzunca bir yazı olabilir. Notlardan ve ses kayıtlarından özetleyerek merhum Zeyrek’in bizlerle paylaştığını, sizlerle paylaşacağım çünkü. Tarihe derli toplu bir kayıt düşmek olarak diye de düşünebilirsiniz.

Zeyrek’in Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazandıktan sonraki uygulamalarının bir kısmı basına daha önceki zamanlarda yansıdı. Ancak katıldığım toplantıda anlattıklarına bütünlüklü olarak bakıldığında, 14 ay gibi bir sürede ne kadar önemli işler yaptığı, toplumun ne kadar farklı katmanlarına dokunduğu daha net ortaya çıkıyor.

Bu tablo onun Manisa halkının yanı sıra toplumun genelinde de neden bu kadar çok sevildiği konusunda da fikirler verecektir.

Projeler ve kâğıt kırpma makinası

Özetlediğim başlıklardaki ifadeler, Ferdi Zeyrek’in gazeteci arkadaşlarımın soruları üzerine verdiği yanıtlardan. Başlıkların büyük kısmı, geliştirilen projelerle ilgili. Yolsuzlukları anlattığı kısımda “kâğıt kırpma makinası” bölümü ise hayli çarpıcı…

Projeler

Üreticiye destek: Üreticiler çok yalnız. Üretici borç batağında. Don olayı yaşadık. Yüzde 100 gübre desteği sunduk. Sulama kooperatifleri, üretici süt kooperatifleri ile birebir kendim görüştüm. Arıcılar için ücretsiz kovanlar yaptırıp sunuyoruz. Dertleri birebir dinleyip hizmeti öyle sunmaya gayret gösteriyoruz.

Mandıradan halka ucuz ürün: Süt kooperatifleriyle toplantı yaptık. Artık süt üretemez haldeydiler. Kooperatiflerden sütü yüzde 30 daha pahalı alıyorum. 10 liraysa 13 TL alıyorum. Dezavantajlı mahallelerde açıyoruz. Bir kişi en fazla üç ürün alabiliyor. Halk Mandıra’nın birçok yere örnek olabileceğini düşünüyorum. Sadece Manisa değil Denizli Büyükşehir Belediyesi’nde, Muğla Dalaman Belediyesi’nde Halk Mandıra var. Çevre illerde paylaşıyorum. Herkes ekonomik darboğazdan geçiyor. Hem üretici memnun. Herkes bize sütünü satmaya çalışıyor. Sütün fiyatını regüle ediyorum. Bu başa baş noktası. Mandıralar memnun. Vatandaş çok memnun ürününü daha ucuza alıyor.

Bütçe fazlası: 2024 yılını 958 milyon lira bütçe fazlası ile kapattık. Geldiğimizde 2,4 milyar TL borcumuz vardı. 1,6 milyar TL’ye kadar düştü. Eskiden başkan ve onun çevresiyle dönen bir ihale sistemi vardı. Tümünü kapatıp açık ihale sistemine geçtik. Canlı yayımlıyoruz. Harcadığımız her kuruşu vatandaşımızla paylaşıyoruz. Serbest Mikrofon dediğimiz uygulamayla soru sormasını sağlıyoruz.

Her hafta bir ilçede: Bu birlikteliği insanlar gördüğünde her geçen gün daha fazla kalabalıklaştığımız hissediyorum. Her haftayı mutlaka bir ilçede geçiriyorum. Muhtarlarla başlayan günümüz, daha sonra pazaryeri esnaf ziyareti vatandaş buluşmasıyla sonlanıyor. Böyle olunca hem yerinde tespit bize güvenen, inanan insan sayısı, her geçen gün artıyor.

Dijitalleşmeyi etkin kullanıyoruz: Dijitalleşen bir çağda teknolojinin tüm imkanlarını, bu sorunlar üzerinde kullanmaya çalışıyoruz. 32 kişilik yazılım ekibi kurduk. Artık Manisa Büyükşehir Belediyesi bir yazılım firması haline geldi. Geçtiğimiz üç aylık dönemde de devamlı dijital lansmanlarını yapıyoruz. Şu anda tüm telefonların aplikasyonlarında Manisa BB yazdığınızda. Mesela Üzüm aplikasyonu diye girdiğinizde; şehrin ihtiyacı olan ulaşımdan tarıma, sokak hayvanları Alzheimer hastalarına verdiğimiz ücretsiz hizmete kadar. Şehrin tüm sorunlarını çözebilecek bir dijital platform oluşturduk ve bu her geçen gün kullanılıyor.

Zırai donu altı gün önce biliyordum: Manisa için tarım uygulamamız var. Göktürk uydusundan her beş günde bir veri alıyoruz. Ürün deseni haritasını çıkardık. Her parselde ne ürün olduğunu görebiliyoruz. Kişiler bahçesine gitmeden telefondan doğru sulama yapılıp yapılmadığını görüyorlar. Oradaki yaprak gelişimine göre yapay zekâ yüzde 96 bize rekolte tahmini veriyor.

Mesela geçen yıl pek çok domates kavun karpuz tarlada kaldı. Toplanamadı bile. Yaprak gelişimine göre rekolteyi tahmin edince, yeni pazar arayışına daha şimdiden başlar hale geldi. Mesela bu don olayı olmadan altı gün önce ben biliyordum. O uygulamadan her yerden bağırdım. Don geliyor diye dinleyen çiftçilerimiz önlemlerini aldılar.

Ulaşıma destek: Ulaşım konusunda Türkiye’de bugüne kadar hiçbir belediyenin başarılı olmadığı sisteme geçtik. Siz devamlı dolaşın, hiç kimsenin arabası boşta kalmasın diyorum. Araç başına çok ciddi bir destek veriyorum, hem kooperatifler memnun oluyor hem de vatandaş beklemek zorunda kalmıyor.

Şanslı Patiler Yaşam Merkezi: 117 dönümlük bölgenin en büyük hayvan yaşam merkezini, bir tane hayvan hastanesi kurduk. Yoğun bakımdan kan alma ünitesine kadar bölgenin en donanımlı hayvan hastanesi Manisa’da. Sahiplendirmeyi özendirmek için devamlı veterinerlerle konuşuyoruz. Mama, bakım eğitim seti ücretsiz veriyoruz.

Liseliye ücretsiz internet: Liseli öğrencileri ücretsiz internet sunuyoruz. Onlara çalışma salonu yapıyoruz. Şehrin sorunu neredeyse oraya dokunuyoruz, insanlar da şunu görüyor. Ücretsiz online dershane yoluyla çocukların gelişimine destek oluyoruz.

Alzheimer hastaları için bileklik: Dün çok önemli bir lansman yaptık. “Ben Buradayım” projesi kapsamında Alzheimer hastalarına ücretsiz bileklik dağıttık. Çok duygusal bir tanıtım oldu.  65 yaş üstü her beş kişiden biri, 85 kişiden her dört kişiden birinin yaşadığı bir sorun.

Soma’da bir hasta kayboldu, dört gün sonra ölü olarak bulundu. Bu haberi okuyunca bizim yazılımcı arkadaşlara “Bunun önüne nasıl geçebiliriz” diye sordum. “Biz yaparız, bir takip bilekliği yazabiliriz” dediler. O gün başladık ve dün itibariyle hayata geçirdik. Ben buradayım deyince aktif hale geliyor. Tüm belediyelerimize ücretsiz olarak gönderiyorum bu yazılımı. Yeter ki Türkiye’nin her yerine yayılsın. İlla başımıza gelmesi gerekmiyor. Bu projeye bence hükümetimizin de katkı sağlaması gerekiyor.

Manisa’da işsizlik yok: Manisa’da işsizlik yok denecek kadar azdır. Ahmet Nazif Zorlu ile görüştüğümüzde güne eksi 750 ile başladığını ifade etti. Ama bir tane istihdam ofisi kurdum. Meslek fabrikası oluşturduk. Ona başvuranları Elginkan Vakfı ile Anlaşma gereği akredite edip sertifika ile birlikte eleman kazandırmak istiyoruz. Bütün anlaşmayı hazırladık. Dört aydır İşkur müdürünün önünde bekliyor, sadece imza atacak, bu sistem hareket geçecek, sadece imza. Ama yok. Niye? Çünkü CHP’li belediyelerin böyle hizmet verip kendilerini daha görünür hale getirip vatandaşın sorununu çözmemesini istiyorlar.

En zorlandığım konu: Bana soruyorlar, ‘en çok neyde zorlanıyorsun’ diye? İşte bunda. Yani kurum müdürleri. (Merkezi yönetimi kastediyor.) Bakın su en önemli sorun. Manisa’da suyu sondajla alıyoruz. Su Çalıştayı yaptık. 350 kişi katıldı, akademisyenler geldi çok nitelikli. Kimler yoktu? Çevre Şehircilik İl Müdür yoktu, rektör yoktu, vali yoktu, kurum müdürleri yoktu.

Spor salonu yolsuzluğu: Turgutlu’da bir spor salonu yapılmış. İkiye ayrılmış bina. Ne bir çocuk basket atabildi ne bir çocuk suya girebildi. Bu hepimizin parası, gerçekten bu çok üzücü bir şey. İhale dosyasının birinde zemin etüdü yok statik projesi yok. Sorumluluk firmada. Bu dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın muhtemelen tozlu rafları arasında yer aldığını düşünüyorum.

Savcılığa 12-13 dosya verdik: Şu ana kadar herhalde 12-13 dosya verdik. Bittikçe veriliyor. Teftiş bu konuda devamlı çalışıyor. Mesela, belki basit gibi görünür ama benim için büyük bir para. 20 milyon TL’lik bir istinat duvarı var. İstinat duvarı.  2 milyon liraya çıkıyor. Ama özel poz sınıfına sokuyorlar. Özel pozda yaklaşık maliyet, 12 milyona çıkıyor. Diyorlar ki, zemin iyileştirmesi lazım. Bu bedel 19 milyona çıkıyor. 20 milyona ihale veriliyor. 22 Kasım, bizden önceki dönemde iş bitti diye müteahhide ödeme yapılıyor. Olacak şey değil. 27 28 Kasım’da da yol çöküyor. Fen işleri fotoğraf çekiyor sadece zemin temel demirleri atılmış, duvar bile yapılmamış.

Anlatınca rahatsız oluyorlar: Ben bunları anlatınca birçok kimse rahatsız oluyor. Bunlara girmeme gerektiğini söylüyor ama bu denetimi yaptığımızda, hem vatandaşın bilmesi hem onun paralarını koruduğumuzu bilmesi hem artık bunların gizli tanığa gerek kalmadan, ülkede bunlar olurken yönelimin yanlış olduğunu hükümete birilerinin anlatması gerektiğini düşünüyorum. Ve bu düzen böyle gitmeyecektir. Bir gün bu dosyalar açıldığında evet gerçekten “böyle böyle” bunlar olmuş denilecektir.

Akaryakıt tasarrufu: Her hafta akaryakıtı kontrol ediyorum. Araç yazılımı da yaptı yine bizimkiler. Mesela 50 litre harcaması gereken 80 litre harcamış. Hemen savunma istiyorum. Sadece bu akaryakıt yazılım disipliniyle, 2023-2024 ile 2024-2025 dönemi arasında 1,5 milyon litre mazotta kârımız var. Parasal olarak da 75 milyon TL yapıyor.

Bu paralar bize emanet: Ben bu dosyaları her platformda dile getiriyorum. Unutulmaması gerekiyor. Çünkü biliyorum ki, bu benim cebimin parası değil. Hepimizin vergileriyle toplanan bize emanet edilen bir para. Ve bu emanetin her kuruşuna sahip çıkmak lazım. Ve her kuruşa zarar verenin ifşa edilmesi gerektiğini düşünüyorum ben.

Böyle bir yönetim anlayışı artık Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde var. Koltuklar gelip geçecek, benden sonra şehri daha iyi yönetecek bir belediye başkanı gelecek. Anlattıklarım hepsi teknolojik dijital altyapı olsun, onlara temel oluşturması, benim amacım bu.

Mart gecesi gelen kâğıt kırpma makinaları: 31 Mart gecesi. Kamera kayıtlarına baktığımda şunu gördüm. Eski başkan vekili gidiyor, iki tane kâğıt kırpma makinası geliyor. Yaklaşık 45-50 dakika boyunca kâğıtlar kırpılıyor ve 47 tane büyük siyah çöp poşeti dolusu kağıtlar çıkıyor.  Ben nelerin kırpıldığını çok merak ettim. Bunu da savcılığa sundum. Dedik ki araştırın bunu, bu kağıtların içinde neler vardır. Oradan da bir dönüş yok. Ama bazıları saklanmış. Elimde birkaç tane klasör var.

* * *

48 yaşında yaşamını yitiren Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeyrek, kısa sayılabilecek bir süre içinde kamusal yararı yoğun uygulamalara imza attı.

Zeyrek, katıldığım o toplantıda, birlikte çalıştığı ekibi de övmüş ve bu açıdan çok şanslı olduğunu söylemişti. (Ankara’dan gelen Hazine kökenli Genel Sekreter Burak Deste'nin ışığını bir pazar gecesi açık görünce telefonla arayarak, "Işığı açık mı unuttunuz?" diye sorduğunu, aldığı cevabın ise "Çalışıyorum" olduğunu hoşnutlukla aktardı.)

Umarım onun erken ölümüne, iddia edildiği gibi planlanıp kurgulanmış, zamana yayılmış bir “suikast’in mi, yoksa son yıllarda insanı umutsuzluğa düşürecek kadar yaygınlaşan denetimsizlik,
kuralsızlık ve mesleki ihmallerin mi yol açtığı, başlatılan yargısal süreçle aydınlanır.