Sibel Arslan


"Gelecek Olmadan Kurulan Şirket, Geçmişin Hatasını Tekrarlar"

Yetersiz analizle, günü kurtarmaya yönelik yaklaşımlarla kurulan her yeni işletme, birkaç yıl içinde ya devredilmekte ya da kapanmaktadır. TÜİK verilerine göre 2024 yılı itibarıyla her 10 işletmeden 3’ü ilk 2 yıl içerisinde faaliyetini sonlandırmaktadır. Bu oran, stratejik planlamanın eksikliğini açıkça ortaya koymaktadır.


Türkiye Ekonomisinde Stratejik Kuruluşun Zorunluluğu


Günümüz Türkiye ekonomisi; yüksek enflasyon, kur oynaklığı, finansmana erişim güçlükleri ve tedarik zinciri belirsizlikleriyle şekillenen bir dalgalanma sürecindedir. Bu ortamda girişimcilik yalnızca cesaret değil, aynı zamanda ciddi bir strateji gerektirir. Yeni bir şirket kurmak, artık yalnızca “fırsat” değil; geleceği görebilme ve o geleceği yönetebilme becerisiyle mümkündür.

1. Türkiye’de Girişimcilik: Zemin Ne Kadar Sağlam?

Türkiye, genç nüfusu ve dinamik iş gücüyle girişimcilik için önemli bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin sürdürülebilir başarıya dönüşebilmesi için şu sorunun net bir yanıtı olmalıdır:
“Neden şimdi, neden bu sektör ve neden bu model?”

Yetersiz analizle, günü kurtarmaya yönelik yaklaşımlarla kurulan her yeni işletme, birkaç yıl içinde ya devredilmekte ya da kapanmaktadır. TÜİK verilerine göre 2024 yılı itibarıyla her 10 işletmeden 3’ü ilk 2 yıl içerisinde faaliyetini sonlandırmaktadır. Bu oran, stratejik planlamanın eksikliğini açıkça ortaya koymaktadır.

2. Kuruluş Aşamasında Stratejik Planlamanın Şartları

Bir şirketin doğumu, rastlantıların değil, hesaplı kararların sonucudur. Aşağıda kuruluş sürecinde mutlaka yer alması gereken stratejik unsurlar yer almaktadır:

a. Vizyon ve Misyonun Netleştirilmesi

Türkiye gibi yüksek volatiliteye sahip ekonomilerde şirketin “neden var olduğu” sorusuna verilecek güçlü yanıt, kurumsal dayanıklılığın temelidir.

b. Finansal Sürdürülebilirlik Planı

Girişimlerin çoğu, nakit akış dengesizliği nedeniyle başarısız olmaktadır. Kuruluş öncesi 12-24 aylık senaryo bazlı finansal projeksiyonlar hazırlanmalıdır.

c. Kurumsal Kimlik ve Marka Konumlandırması

Sadece ürün/hizmet değil, aynı zamanda bir anlam sunan markalar, pazarda uzun soluklu olur. Özellikle dijital varlıkların (logo, sosyal medya tonu, içerik dili) stratejik bir bütünlük içinde tasarlanması şarttır.

d. Yasal ve Vergisel Yapının Doğru Seçimi

Şirket türü (şahıs, LTD, A.Ş.) ve vergi avantajlarının sektörle uyumu, uzun vadeli maliyetleri doğrudan etkiler.

e. İç Süreçlerin ve Teknolojik Altyapının Kurgulanması

İşletme süreçlerinin daha ilk günden itibaren dijital sistemlerle entegre edilmesi (örneğin e-fatura, CRM, ERP), gelecekteki büyümenin temelini oluşturur.

3. Türk Girişimcisi İçin Özel Riskler ve Fırsatlar

Türkiye’de iş kurarken göz önünde bulundurulması gereken bazı yapısal zorluklar:

Krediye erişimde zorluk ve faiz yükü

Kur istikrarsızlığı nedeniyle ithal girdi maliyetleri

Bürokratik işlemlerin hâlâ manuel ilerlemesi

Kayıt dışı rekabetin sektörel etkileri

Buna karşın;

Kamu teşvikleri (KOSGEB, TÜBİTAK, TKDK),

Girişimcilik destekli bölgesel kalkınma ajansları,

Kadın ve genç girişimcilere yönelik hibeler gibi yapılar ise doğru planlama ile büyük fırsata dönüşebilir.

4. Geleceği Planlamayan Girişim, Geçmişe Mahkûmdur

Bugünün Türkiye’sinde şirket kurmak; sadece bir işletme değil, bir sistem kurmak anlamına gelir. Sadece ne satılacağı değil, nasıl sürdürüleceği, kriz anlarında nasıl ayakta kalac3ağı ve 5 yıl sonra hangi pozisyonda olunacağı da bugünden düşünülmelidir.

SON SÖZÜMÜZ:

Girişimcilik, hayal kurmakla başlar; ama ayakta kalmak, planla mümkündür.

Türkiye’de şirket kurmak istiyorsanız, ilk yatırımınız sermaye değil, stratejik akıl olmalıdır. Geleceğini planlamadan kurulan her işletme, aslında geçmişin tekrarıdır.