Arslan Bulut


Göle su taşımak!

Gölden tarımsal sulama maksadıyla kullanılan suyun yıllık ortalama 140 milyon metreküp civarında olduğuna dikkati çeken Yumaklı, su seviyesinin düşmesi sebebiyle geçen yıl sulama için 50 milyon metreküp verilebildiğini kaydetti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “tarımsal üretim gücünü güvence altına alacak ve Eğirdir Gölü'ne can suyu olacak” projede ihale sürecinin tamamlandığını ve yapım sözleşmesinin imzalandığını belirterek, "Aksu Havzası'nda yapılacak regülatörden alınacak yıllık 42 milyon metreküp su, 12,7 kilometrelik muhtelif çap ve basınç sınıfındaki borularla Eğirdir Gölü'ne ulaştırılacak." açıklamasında bulundu.
Gölün, bölge çiftçisinin sulama anlamında tarımsal üretim gücünü oluşturduğuna işaret eden Yumaklı, ülkede en çok su kullanımı yapılan göllerden birisi olması sebebiyle derinliğinin son 10 yılda 11 metreden 6 metreye kadar düştüğünü ve hacminin de yüzde 55 gerilediğini kaydetti.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre Yumaklı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün 1990'da hizmete alınan Yılanlı Derivasyonu ile Aksu Havzası'ndan 2,2 milyar metreküp suyun Eğirdir gölüne aktarılarak su miktarına ciddi anlamda katkı sağlandığını, 120 bin dekar alanın sulama sistemlerinin modernize edildiğini ve modernizasyon çalışmalarının sürdüğünü vurguladı.
Gölden tarımsal sulama maksadıyla kullanılan suyun yıllık ortalama 140 milyon metreküp civarında olduğuna dikkati çeken Yumaklı, su seviyesinin düşmesi sebebiyle geçen yıl sulama için 50 milyon metreküp verilebildiğini kaydetti.
Yumaklı, proje kapsamında 3 temel stratejik hedefin oluşturulduğunu belirtti:
"Birincisi suyu daha etkin ve adil kullanmak, ikincisi yer altı ve yüzey sularını bilimsel temelde yönetmek, üçüncüsü ise doğal dengeyi ve ekosistemi korumak.”
Yumaklı, Eylem Planı kapsamında 2025-2030 yıllarında yapılacak yatırımın toplam tutarının 21 milyar lira olacağını, bu sayede Isparta'nın 6 yıllık içme-kullanma suyu ihtiyacına karşılık gelen 150 milyon metreküp suyun sadece bir yılda tasarruf edileceğini vurguladı.
***
Bakan Yumak’ın da belirttiği gibi, göle su taşıma projesi, “1990’dan beri” sürdürülüyor. Yani Eğirdir gölünün suyunun sulamada kullanılmasına izin veriliyor, sonra da Aksu ırmağından akan su, göle pompalanıyor. Miktar yeterli olmadığı için şimdi daha fazla su pompalanacak.. Böylece hem çiftçinin sulama yapmasından dolayı, su seviyesi yarı yarıya azalan Eğridir gölü kurtulacak hem de doğal denge ve ekosistem korunmuş olacak!
Eğirdir gölündeki su seviyesi düştüğü için bölgenin iklimi değişti. Öyle ki Isparta dağ komando okulunun bölgeden taşınması gündeme geldi. Yani iklim değiştiği için su seviyesi düşmedi, su seviyesi insanlar tarafından düşürüldüğü için iklim değişti...
***
Devlet Su İşleri uzmanları, gölü kurtarmak için 35 yıldır proje üzerine proje geliştiriyor ama göle su taşımak bana, Nasrettin Hoca’nın göle maya çalması gibi geliyor... Ya tutarsa diye...
Bu işin başka bir formülü olamaz mıydı? Mesela, Eğirdir gölünden su çekilmesi yerine sadece sulama için kullanılacak bir baraj gölü ve ona bağlı bir sulama sistemi inşa edilebilirdi ama anlaşılan o ki bunu daha pahalı buldular...
Yalnız, böylesi de İngilizlerin, Hindistan’ı yönetirken, halka çukur kazdırıp çukur açtırmasına benziyor...
***
“Taşıma su ile değirmen dönmez” atasözüne inat, dört bir taraftan gölün suyunu çekiyoruz, bir taraftan da taşıma su ile boşalan gölü doldurmaya çalışıyoruz! Üstelik bunu 1990’da beri yapıyoruz ama yeterli olmuyor. Şimdi saniyede akan su miktarını çoğaltmak için daha büyük regülatör ve borular kullanacağız herhalde...
***
Siyaseti de böyle yapıyoruz galiba ki yürütme, yargıyı kullanarak zaten rayından çıkarılmış olan cumhuriyeti kuran partinin içini boşaltmaya çalışıyor. Asıl hedef ise partiden sonra cumhuriyetin de içini boşaltmak...
Tabii Türk topraklarına Suriyelileri yerleştirmek de de çok ciddi bir hazırlık süreciydi. Bu sayede Türk devleti yerine, “Türk-Kürt-Arap” devleti kurmaktan bahsedebiliyorlar! Terör örgütünün başına da “kurucu önder” sıfatı veriyorlar... Bir taraftan ekonomi politikalarıyla halkı yoksullaştırıyor, nüfus artış hızını düşüren politikalar uyguluyor, doktorların yurt dışına göç etmesine karşı önlem alacaklarına “giderlerse gitsinler” diyorlar, diğer taraftan milletin kimliğini değiştirmek için “ensar-muhacir” edebiyatı ile halkı kandırarak Suriyeli, Afganlı getiriyorlar! Gölün suyunu yani nüfusu değiştiriyorlar!
Burada “su akar yatağını bulur!”un da anlamı kalmıyor! Çünkü suyu başka yöne akıtıyorlar... Milletin dengesiyle oynuyorlar!

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/gole-su-tasimak-951986h.htm