Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, El Cezire ve Katar TV’ye yaptığı açıklamada, “İsrail yayılmacılığının arkasında yatan iki sebep var. Birincisi, İsrail’in topraklarını genişletip büyük İsrail’i kurmak; ikincisi ise bölgedeki ülkeleri zayıf, etkisiz, özellikle İsrail’e komşu olan ülkeleri, bölünmüş vaziyette bırakmak. Bunlardan biri de Suriye. Başka ülkeler de var biliyorsunuz. O ülkelerle de iletişim halindeyiz. Lübnan var, Ürdün var, Mısır var, İsrail’e komşu olan ülkeler. Bunlardan biri de Suriye.” dedi.
Konu ile ilgili haberin yayınlandığı, veryansıntv’ye Kenan Akova imzasıyla gönderilen mesajda, herhalde AKP iktidarı kastedilerek “Madem öyle neden Suriye'nin ve Irak'ın bölünmesine yardım ettiniz?” diye soruldu.
***
Büyük Orta Doğu Projesi’ni, açıklanmasından sekiz yıl önce; 1996 yılında deşifre etmiş ve asıl hedefin “Büyük İsrail” olduğunu yazmıştık.
Kamuoyunda milliyetçi-muhafazakâr diye bilinen bazı yazarlar ise 2004 yılında Erdoğan’a Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığı görevi verilmesine alkış tutmuştu.
Biz ise “Tevrat'ta İsrailoğullarına vaat edildiği söylenen toprakların, Akdeniz kıyısındaki bugünkü İsrail topraklarından, doğuda Fırat'a kadar olan bölgeyi kapsadığını, bugünkü projelerin ana temasını bu ideolojinin oluşturduğunu ve ABD'nin çıkarları ile bütünleştirilip başka bir renge boyanarak dünya kamuoyuna sunulduğunu” gazetemizin yayına atıldığı günden beri bu sütunda yüzlerce defa hatırlattık:
“Tevrat'taki Büyük İsrail'in içinde bugünkü İsrail, Lübnan, Ürdün, Suriye'nin Fırat'ın altında kalan bölümü, Irak'ın Fırat'a kadar olan bölümü ve Suudi Arabistan'ın kuzey kısımları bulunuyordu. İsrail, Tevrat'taki bu hedefi genişleterek Türkiye'nin Fırat'ına kadar uzatıyordu. Yine Büyük İsrail planının gerçekleşebilmesi için, önce Türkiye'nin da dahil edildiği bir büyük savaş gerçekleştirilmeliydi ki, ortalık karışsın, barış masasına oturulduğunda, haritalar yeniden çizilebilsin...
Asıl mesele enerji kaynaklarına hükmetmek ve İsrail'in güvenliğini sağlamaktır. Kıbrıs adası, enerji kaynaklarını kontrol noktasındadır. ABD bu yüzden 1949'dan beri Kıbrıs'ı kontrol altında tutmak istemektedir.” (14 Kasım 2002, Yeniçağ)
***
İşte Irak ve Suriye’nin parçalanmasıyla birlikte bugün o aşamaya, yani büyük savaş aşamasına geldik!
Bugün, Kıbrıs Rum kesimine İsrail hava savunma sistemleri yerleştirildi... ABD, Kıbrıs’taki İngiliz üssünü yeterli görmüyor, kendisi de üs kurmak istiyor.
***
Telafer'e yönelik 2004 yılındaki Amerikan saldırısının hedefi Suriye operasyonuna koridor açmaktı:
"Türkiye-Irak-Suriye üçgeninde, Türkiye'nin Irak'a açmayı planladığı ikinci sınır kapısının güzergâhında bulunan Telafer bir Türkmen şehriydi ama katliam yapılarak boşaltıldı.
Suriye'deki Kürtler ile Irak'taki Kürtler arasında koridor açılabilmesi için Türkmenlerin Telafer şehrinden göç ettirilmesi gerekiyordu ki bu da Türkiye'nin bölgeden koparılması anlamına gelmekteydi. (16 Eylül 2004, Yeniçağ)
***
İsrailli haham Nir Ben Artzi, 2015 yılında İnternet’teki blog sayfasından ülke dışındaki Yahudilere çağrı yaparak, “ABD ve Avrupa ekonomik krizlerle boğuşacak. Dünyada pek çok doğal felaket ve büyük depremler olacak. Tanrı, İsrail’in çevresindeki bütün ulusları ortadan kaldıracak. İranlılar birbirini yemekle meşgul. Mısır yanıyor ve onlar Suriye gibi olacak. Hamas, Mısır’ın başına bela olacak. Türkiye, kendi iç meseleleri ile uğraşacağından İsrail’e dokunamaz. Suriye haritadan silinecek. Bulunduğunuz ülkelerde size iyi davranmıyorlar. Sizin için en güvenli ülke İsrail’dir. Tanrı bize IŞİD’i, aşırıcı İslam’ı, El Kaide’yi, Hamas’ı ve daha birçok kardeşi gönderdi. Tanrı bunları göndererek bütün dünyaya Yahudilerin kutsal toprağı olan İsrail’e dokunmamaları için uyarı verdi” diyordu.
***
Hahamın dedikleri tek tek uygulandı. Suriye haritadan silindi, Hatay’ın, Kilis’in Gaziantep’in nüfus yapısı değiştirildi, Bu da yeterli olmayınca fay hatları hidrolik çatlatma ile tetiklenerek, Hatay, Kahramanmaraş dahil 11 ilimizde büyük depremler meydana getirildi. Hatay yok edildi!
Şimdi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Büyük İsrail” hedefi için İsrail’e komşu ülkelerin parçalanmakta olduğunu söylüyor!
Hahamın açıklamaları kehanet değildi, İsrail devletinin projelerini anlatmıştı. Türkiye’de ise bu tür bilgiler, halkı uyandırmamak için “komplo teorisi” diye nitelendiriliyor, sözde aydın güruhu da bu mızıkayı çalıyordu...
Şimdi Hakan Fidan da komplo teorisi mi anlatıyor?
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/hakan-fidan-da-komplo-teorisi-mi-anlatiyor-954482h.htm