BTK; bugünkü elektronik imza sahteciliği dosyasında adı geçen iki sertifika şirketinin denetiminden de sorumlu. Gerek TÜRKTRUST gerekse EİMZATR şirketlerinin isimleri, halihazırda BTK’nın internet sayfasında “elektronik sertifika hizmet sağlayıcı” şirketler arasında geçiyor. Ancak hem denetim konusunda bir sessizlik hâkim hem de kopkoyu bir sessizlik
Geçen sene gazeteci Murat Ağırel tarafından ortaya çıkarıldığında önce “Sahte diploma skandalı” olarak anılan, ancak her geçen gün yaygın bir organize suç örgütünce düzenlenen büyük bir e-imza sahtekarlığı olduğu anlaşılan dava dosyasındaki sahteciliğin boyutları ve sonuçları henüz tam ölçülebilmiş değil.
Elektronik sertifika sağlayan kuruluşların sistemlerine sızarak düzenlenen sahtecilik ürünü belgeler, akademi dünyasından adalet sistemine kadar devletin dijital hakimiyet alanında önemli hasarlar bırakmışa benziyor.
Türkiye’de son yıllarda şahit olduğumuz birçok yolsuzluk olayında olduğu gibi, e-imza sahtekarlığında da dün Füsun Sarp Nebil’in T24’teki yazısında değindiği gibi denetim eksikliğinin büyük rol oynadığı görülüyor.
Kamu görevlileri, bürokratlar bir zincir içindeki hukuksal , sorumluluklarını yerine getirip kanunları gereği gibi uygulasa yaşanmayacak olan bu yolsuzluklar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına reva görülen muameleyi de ortaya koyuyor.
BTK’nın sorumluluğu
Elektronik İmza Kanunu’na göre, elektronik imza sağlayan kuruluşların faaliyet ve işlemlerinin denetiminden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) sorumlu. İlk kurulduğunda adı Telekomünikasyon Kurumu olan bugünün BTK’sını, bizler mesleğimiz gereği, daha çok erişim engeli kararlarıyla biliyoruz. Ancak Kurum’un sahip olduğu geniş yetkiler arasında, piyasayı düzenleme ve denetleme, tartışmasız önceliğe sahip.
Dolayısıyla BTK; bugünkü elektronik imza sahteciliği dosyasında adı geçen iki sertifika şirketinin denetiminden de sorumlu. Ancak Füsun Sarp Nebil imzalı yazıda da vurgulandığı gibi, hem denetim konusunda bir sessizlik hâkim hem de kopkoyu bir sessizlik.
Gerek TÜRKTRUST gerekse EİMZATR şirketlerinin isimleri, halihazırda BTK’nın internet sayfasında “elektronik sertifika hizmet sağlayıcı” şirketler arasında geçiyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya konuyla ilgili açıklamasında, ocak ve mayıs aylarında yapılan -biri 23, diğeri 16 ilde eşzamanlı olarak yapılan- iki operasyonda, toplam 197 kişinin yakalandığını, şüphelilerin 37’sinin tutuklandığını, 150’si hakkındaysa adli kontrol kararı verildiğini duyurmuştu.
TÜRKTRUST, profili ve geçmişiyle öncü
Yerlikaya’nın açıklamasında da geçen iki elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluş olan TÜRKTRUST ve E-İMZATR şirketlerinden henüz açıklama yapılmış değil. TÜRKTRUST, gerek ilk oluşu, gerekse kurucular profili açısından sektörde öncü kuruluş olarak tanınıyor.
Her ikisi de Ankara merkezli olan şirketlerden TÜRKTRUST 2004 yılında, E-İMZATR ise 2011 yılında faaliyete geçmişler.
Ticaret Sicil kayıtlarına göre, 5 Ağustos 2004 yılında kurulan TÜRKTRUST’ın profilinin asker ağırlıklı oluşu dikkat çekiyor. Emekli generallerin de yer aldığı kurucuları:
TSK Elele Vakfı, Bahtiyar Türker, Melih Tunca, Fuat Büyükcivelek ve Yüksel Samast.
Şirket sermayesi ise 2 trilyon lira (O zamanın altı sıfır atılmadan önceki parasıyla) sermayeyle kurulan TÜRKTRUST’un büyük sermayedarı TSK Elele Vakfı. Payı ise (yine TL’den altı sıfır atma öncesi) 11.879.964.000.000 TL .
TÜRKTRUST’un bugünkü yönetiminde de Yönetim Kurulu Başkanı olarak TSK Elele Vakfı geçiyor. (29 Nisan 2025 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi). Dış tüzel kişi adına İsmail Hakkı Köseali, Yönetim Kurulu Başkanvekili Murat Ergün, İsmail Hakkı Köseali görünüyor. Şirket sermayesi ise 108 milyon TL,
EİMZATR sahibi daha önce uyarmış
İddianameye göre, şüphelilerin yetkisiz erişim sağlayarak sahtekarlık yaptığı diğer sertifika şirketi olan EİMZATR de Ankara’da kurulmuş bir şirket. Ticaret Sicili kayıtlarına göre, kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Orhan Kılıç. Sermayesi ise 5 milyon TL.
İşin dikkat çeken ayrıntısı; EİMZATR şirketinin kurucusu Orhan Kılıç, pandemi döneminde İHA’ya açıklama yaparak, sahte ilanlarla dolandırıcılık yapıldığını söylemiş. Kılıç, arama motorlarında ilan veren dolandırıcıların vatandaşları mağdur ettiğini söyleyerek, vatandaşların kesinlikle bu kişi ve kuruluşlara itibar etmemesi gerektiğini belirtmiş.
Elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşların farklı şehirlerdeki bayi ve ofisleri üzerinden yapılan bu dolandırıcılığın nasıl önlenemediği, hangi denetim zafiyetleri sonucu oluştuğu kamuoyu tarafından cevap bekliyor.
BTK’nın ilişkili olduğu bakanlık Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı da suskunluğunu koruyor. Vatandaşa da gözümüzün içine baka baka, ihmal edilerek işlenmiş bir icrai suça katlanmak ve denetimsizliğin çürüttüğü devlet işleyişinin haline üzülüp bedelini ödemek düşüyor.
https://t24.com.tr/yazarlar/cigdem-toker/iki-oncu-sirkete-nasil-sizildi-denetimsizligin-curuttugu-devlet,51029