Galiba kısa süre içerisinde TBMM’den bir heyet İmralı’ya gidecek. Ancak ben yine de, şu ana kadarki duruma bakıp bir soru sormaktan kendimi alamıyorum.
İngiliz hükümeti İRA örgütü ile silah bırakma müzakerelerini yürütürken, Başbakan Tony Blair şahsen süreç içerisinde yer almış, örgütün lider seviyesindeki biriyle karşı karşıya gelmiş miydi acaba?
Veya hükümetinden birileri?
Ya da İngiliz Parlamentosu’nu temsil eden değişik partilerden birkaç milletvekili?
Soruyu aklıma getiren, ‘Terörsüz Türkiye’ adıyla anılan sürecin gelip tıkandığı, TBMM’de oluşturulmuş ‘Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ üyelerini temsilen dört milletvekilinin, ağırlaştırılmış müebbet cezasını İmralı’da çekmekte olan Abdullah Öcalan’ı ziyaretiyle ilgili tartışmalar oldu.
Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli bu ziyaretin yapılmasından yana. Hatta en son “Yanıma üç arkadaşımı alır İmralı’ya ben giderim” çıkışını bile yaptı Bahçeli…
AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ziyarete fazla olumlu bakmadığı, AK Parti sözcülerinin konuya ilişkin açıklama yapmaktan kaçınmalarından anlaşılıyor…
MHP lideri Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç gün önce baş başa görüştüler, ama bu yolda adım atılıp atılmayacağına dair bir işaret alınmadı o buluşmadan…
İşte bu tabloya bakıp teröre muhatap başka ülkelerde yaşanmış gelişmelerden farklılık teşkil ettiği için mi, AK Parti cephesinin fazla heyecan duymadığını merak ettim.
Galiba öyle.
Kökleri geçen yüzyılın başlarına kadar giden ayrılıkçı terör örgütü Irish Republican Army/İrlanda Cumhuriyet Ordusu (İRA), silahlara veda kararını açıkladığı 2005 yılından önceki 30 yıl içerisinde, 600 kadarı sivil olmak üzere 1707 kişinin ölümüne yol açan eylemleriyle adını duyurmuştu.
İRA’nın silahları bırakma noktasına gelmesinde, eylem alanı Kuzey İrlanda’da yasal parti olan Sinn Fein’in yönlendirici rol oynadığı biliniyor.
Katolik İrlandalıların İrlanda dışındaki en kalabalık nüfusu teşkil ettikleri ABD’nin başkanı Bill Clinton’ın iki taraf arasında gidip gelmesiyle barışa yaklaşılmıştı.
Clinton’un muhatabı İRA’nın siyasetteki uzantısı Sinn Fein’in lideri Gerry Adams’tı.
İngiliz hükümeti masaya oturmak için İRA’nın silahlarını bırakması şartını ileri sürdüğü için gerçekleşmeyen müzakere zemini, öncelikle ateşkes ilanıyla yetinilmesi kabul edilerek bu şarttan vazgeçilmesiyle kurulabilmişti.
Devlet ile örgüt arasındaki görüşmeler Tony Blair ile veya hükümetten bakanlar ya da iktidar partisinden milletvekillerinin katılımı ile mi yürütüldü?
Hayır.
Blair’in bu işle görevlendirdiği danışmanı Jonathan Powell yürüttü onun adına müzakereleri…
Masanın karşı tarafında da yasal parti Sinn Fein’in üyesi Martin McGuinness bulunuyordu.
İngiltere İRA ile değil Sinn Fein ile görüşmekteydi.
Müzakereci olarak babası İRA militanları tarafından kurulan bir pusuda öldürülmüş, kardeşinin İRA’nın ölüm listesinde bulunduğu bilinen Powell’ın kullanılması, özellikle İRA ile görüşülmesine karşı çıkabilecek savaş yanlılarını teskin ve ikna için önemliydi.
Karşısına çıkan İRA temsilcilerinin ellerini ilk görüşmelerinde sıkmadığını Türkiye’deki bir konuşmasında ifade edecekti Powell.
Pek çok polis ve askerin öldürülmesi emrini verdiği ilgililerce bilinmesine ve en kanlı terör eylemi sayılan ‘Kanlı Pazar’ (1972) eylemini planlayan kişi olmasına rağmen İRA ile ilişkisini sürekli inkar etmiş Martin McGuinness’in İRA tarafını temsile seçilmesi de, silah bırakmasıyla sonuçlanması beklenen sürece karşı çıkabilecek terör örgütü sempatizanlarını rahatlatmak içindi.
En şiddetli İRA karşıtı kişi devleti temsil etti İngiltere’deki süreçte, en azılı militan lider de terör örgütünü…
Ancak devlet resmen ve alenen İRA ile müzakere etmemiş oldu.
Bir ayrıntı daha: İngiliz devletinin McGuinness ile gizli gizli temaslar yürüttüğü ve Sinn Fein içerisinde lider konumuna gelebilmesi için alttan alta çalışıldığı çok sonraları öğrenilecekti. Katıldığı ilk seçimde McGuinness seçilebilsin diye, İngiliz ajanları hile ile 2 bin oy çalmışlar…
Ne zaman yeni bir barış süreci açılacak olsa ülkemize gelip kendisinin İRA ile İngiliz devleti arasında yürütülmüş süreçteki rolünü anlatan Jonathan Powell ‘Terörsüz Türkiye süreci’ içerisinde illa birisine benzemesi gerekmiyor.
Martin McGuinness’in de birine benzetilmesine gerek yok.
“İngiltere’de devlet ve örgüt doğrudan mı görüşmüştü, yoksa devleti veya hükümeti akla getirmeyecek biri ile İRA yerine Sinn Fein’den biri mi süreci yönlendirmişti?” sorusu şundan önemli: Neden bize farklı bir yol tavsiye ediliyor?
https://www.karar.com/yazarlar/fehmi-koru/imraliya-gidilmeye-hazirlanilirken-1605926

