Aydınlık gazetesinin haberine göre “Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’nin İran’a yönelik kararları gerekçesiyle 20 kişi ile 18 kuruluşun mal varlıklarını dondurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayınlanan karar, tam da ABD-İsrail’in İran’a yönelik savaş hazırlıkları yaptığı sırada geldi. Türkiye bu hamleyle ABD-İsrail’in yanına düştü!
Washington yönetimi de aynı gün yeni yaptırımlar açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran’ın nükleer ve balistik füze programlarını destekleyen 44 kişi ve kuruluşa yaptırım getirildiğini duyurdu. Bu isimler arasında kamu görevlileri de var.
2015’te imzalanan İran Nükleer Anlaşması’na göre, İran yükümlülüklerini ihlal ederse BM yaptırımları otomatik olarak yeniden devreye giriyor. Bu mekanizma ‘snapback’ (geri döndürme) olarak adlandırılıyor. Ancak Rusya ve Çin, ABD’nin 2018’de anlaşmadan çekildiğini hatırlatarak Washington’un bu süreci tek taraflı işletme hakkı olmadığını savunuyor. Bu nedenle Moskova ve Pekin, yeni yaptırımları hukuken geçersiz sayıyor."
***
ABD, yıllardır İran'ı “yasadışı nükleer faaliyette bulunmak”la suçluyor.
ABD, 1979'daki İran Devrimi'nden sonra İran'la ekonomik ve diplomatik ilişkilerini sonlandırdı, İran'dan petrol ithalatını yasakladı ve yaklaşık 11 milyar 1980 ABD doları tutarındaki varlıklarını dondurdu.
2008 ile 2013 yılları arasında da New York, İngiltere, Lüksemburg, Japonya ve Kanada'daki banka hesapları dahil olmak üzere, İran'ın yurtdışındaki milyarlarca dolarlık varlığına el konuldu.
Anadolu Ajansı'nın konuyla ilgili derleme haberine göre İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları da ortak bir açıklamada, “İran'ın asla nükleer silaha sahip olmamasını sağlayacak yeni bir diplomatik çözüm” arayışını sürdüreceklerini söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump, 2018 yılında, ilk başkanlık döneminde ülkesini tek taraflı olarak İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekti ve ardından İran’a yönelik ağır ekonomik yaptırımları yürürlüğe koydu.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, 2015'teki nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafların girişimiyle ülkesine yönelik Birleşmiş Milletler yaptırımlarının yeniden getirilmesinin "hukuka aykırı ve geçersiz" olduğunu ve BM üyesi ülkelerin bu yaptırımlara "uymak zorunda olmadığını" savundu.
Batılı ülkelerin "hukukun dışında ve dar siyasi amaçlarla hareket ederek, İran'a karşı siyasi baskı uygulamak için BM mekanizmasını kötüye kullanmaya çalıştıklarını" belirten Erakçi, "Bu tür bir kötüye kullanım, Birleşmiş Milletlerin güvenilirliğini ve tarafsızlığını zedeleyecek ve Güvenlik Konseyinin otoritesini aşındıracaktır." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2231 sayılı kararı kapsamında yer alan "snapback" mekanizmasının devreye girmesiyle İran'a yönelik yaptırımların geri dönmesini "Bu, İran'ın özellikle askeri nükleer programı konusunda devam eden ihlallerine yanıt olarak atılmış önemli bir adımdır." diye değerlendirdi.
Hedefin İran'ın nükleer silaha sahip olmasını önlemek olduğu savunulan açıklamada, dünyanın bu hedefe ulaşmak için her türlü aracı kullanması gerektiği iddia edildi.
***
Nükleer silahlara sahip olan Batılı ülkelerin, İran'ın da bu silaha sahip olmasını "yasadışı faaliyet" olarak göstermesinin gerçekte hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Ortada böyle bir yasa yoktur. Yapılan iş zorbalıktır!
Batı dünyası, bırakın nükleer silah yapmayı; Türkiye’nin uzaya uydu göndermesini bile önlemeye çalıştı. Fransız Guyanası'ndaki Türk haberleşme uydusunu, fırlatıldıktan 17 saniye sonra havada parçaladılar.
Her zaman söylediğim gibi Türkiye ile İran arasında, uzun süredir bir savaş tezgâhlanıyor.
Türkiye'nin İran'a ve Rusya'ya ambargo koyması aslında kendi bindiği dalı kesmesi demektir.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/israili-cok-memnun-eden-iran-karari-959459h.htm