Arslan Bulut


Kudüs Paktı mümkün mü?

ABD Başkanı Trump ise “Bütün Orta Doğu ülkelerinin Abraham Anlaşmalarına katılması benim için çok önemli." diyor.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, önce Türkiye-Rusya-Çin ittifakı önerdi ama bu ülkelerden bir cevap gelmedi. Zaten Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Trump ile görüşmeye giderken, gazetecilerin konuyla ilgili sorusuna “Takip edemedim” diyerek cevap verdi.

Bahçeli, ardından Orta Doğu'da barış ve huzuru sürdürebilir kılacak adımların süratle atılması gerektiğini belirterek, "Bu amaçla Türkiye, Suriye, Irak, Mısır başta olmak üzere bölge ülkelerinin girişimiyle bir 'Kudüs Paktı' oluşturulmalıdır." ifadesini kullandı.

Bahçeli, ayrıca "Unutulmamalıdır ki, Filistin’in güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir. Filistin devletinin tanınması, küresel barış ve huzurun anahtarıdır. Türk milletinin sabrı artık taşmıştır. Artık, askerî seçenek de dahil olmak üzere, İsrail’e karşı sert bir ültimatom vermenin zamanı gelmiştir” dedi.

***

İsrail televizyonlarında da Türkiye ile savaş tartışıldı. Sonunda tartışmacılar, kara savaşında kaybedeceklerini öngörerek Türkiye’ye karşı vekâlet savaşı sürdürmenin daha doğru olacağını söylediler...

İsrail, ne kadar gelişmiş silahlara sahip olursa olsun, Türkiye ile baş edebilecek güçte bir ülke değildir. Yalnız, bölgede yaşanan bütün olaylar gösterdi ki İsrail, arkasında ABD desteği olduğu için Gazze'de soykırım yapabiliyor, İran'a, Yemen'e, Suriye'ye, Lünnan'a, Katar'a ve İran'a saldırılar düzenleyebiliyor. İsrail, aslında ABD adına bölgede vekalet savaşı sürdürüyor.

Yani "İsrail'e karşı askeri seçenek" dediğiniz zaman ABD ile karşı karşıya geleceğiniz bellidir. Rusya ve Çin ise yıllarca Suriye'yi destekledi, hatta Rus ordusu Suriye'de yıllarca asker de bulundurdu ama Ukrayna'da sıkışınca, Suriye'deki rejimi yüzüstü bıraktı... Yani, Türkiye, Rusya ve Çin'in ipiyle kuyuya inemez...

***

Kudüs Paktı'na gelince... Türkiye, Mısır ile daha yeni yeni barıştı... Irak, Amerikan işgalinin derin sonuçlarını yaşıyor. Suriye'de Cumhurbaşkanı yapılan Colani ise ABD'nin yetiştirdiği ve İdlib'de Türkiye'nin koruması altında beklettiği El Kaideci bir terörist... Colani şimdilerde İsrail ile görüşmeler sürdürüyor. İsrail, Suriye'nin bir ordusu olmasına bile karşı...

Diğer taraftan, "Stratejik Orta Doğu Paktı" toplantıları, 2019'da Riyad'da yapıldı. Anadolu Ajansı'nın 10 Nisan 2019 tarihli haberine göre “Suudi Arabistan, başkent Riyad'da ‘Stratejik Orta Doğu Paktı’ hazırlık çalışmalarına başlangıç olarak ABD ve Arap ülkeleri arasında düzenlenen toplantıya ev sahipliği yaptığını açıkladı.

Riyad'da düzenlenen toplantıya, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt, Umman Sultanlığı, Ürdün ve Katar'dan üst düzey katılımlar oldu.

Arap dünyasında ‘Arap NATO'su’ olarak bilinen söz konusu stratejik birliğin, Ağustos 2017'de Riyad'da gerçekleştirilen Arap-ABD zirvesinin sonuçlarından biri olduğu ifade edildi.”

ABD Başkanı Trump ise “Bütün Orta Doğu ülkelerinin Abraham Anlaşmalarına katılması benim için çok önemli." diyor.

Abraham anlaşmaları, 2020 yılında İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas arasındaki ikili anlaşmaların yanı sıra genel bir bildiriden oluşuyor. Sudan da genel bildiriyi 2021'de imzaladı. Ahmed eş-Şara denilen Colani de Suriye'nin İbrahim Anlaşması'na katılması için görüşmeler yapıyor... Suudi Arabistan ise anlaşma hazırlıklarında vardı ama imza atmadı.

Bu durumda, "Kudüs İttifakı" mümkün olabilir mi? Adamların bir kısmı zaten İsrail ile yani ABD ile ittifak yapmış durumda...

***

Tam da bu noktada, Prof. Dr. Hikmet Tanyu'nun, ilk baskısı 1981'de yapılan “Atatürk ve Türk Milliyetçiliği” kitabında Atatürk’ten naklettiği ifadeleri hatırlatmak isterim:

“Atatürk, Türk’ün millî bir davası, Türk gençliğinin büyük bir ülküsü olmasını istiyordu ve millî maksatlar dışındaki siyasetini, mücadelelerini bir tarafa bıraktırmak ve ancak millî siyaset ve millî davalarla uğraşmak yolunu öğütlüyordu: ‘İcabında Türk’ün en küçük şerefi, namusu Türk ilinin bir çakıl taşı için milyonla Türk feda olalım. Fakat Yemen Çölleri için, idealsiz hilafet müessesesi için değil, bütün bir dünya için dahi tek bir Türk gencinin burnunun kanamasına millî rıza yoktur ve olmayacaktır.’

NOT: Bazı sitelerde, bu sözlerin 2017’de uydurulduğu iddia edildi ama Prof. Dr. Hikmet Tanyu’nun 1981 ‘de çıkan kitabından haberleri bile yok. Kaldı ki Atatürk’ün iç ve dış politikası da bu düşünceler doğrultusundadır...

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/kudus-pakti-mumkun-mu-957006h.htm

YAZARLAR