Kuraklığın bütçe gündemine girmesi önemli bir gelişme kuşkusuz. Sulama yatırımlarının neden ağır aksak yürüdüğü sorusunun cevabını AKP iktidarı vermeli. Sulama yatırımları üzerine kurulacak herhangi bir rant mekanizması bulunmadığı için olabilir mi?

Eylül ayı enflasyonunun yüksek çıkmasının nedenlerinden biri olarak gösterilen kuraklık, bütçe görüşmelerinde de gündeme geldi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’nın açıkladığı “Sektörel Enflasyon Beklentileri” verilerini dün değerlendirirken, eylül ayı enflasyonunda 16'ya yükselişin beklentileri bozduğunu belirterek, kuraklığın yol açtığı gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonu arttırdığına değindi. Şimşek, bu ayın başında da eylül enflasyon verilerini değerlendirmiş, zırai don ve kuraklık kaynaklı gıda enflasyonunun aylık enflasyona 1,1 katkı yaptığını duyurmuştu.
2026 yılı bütçesine ilişkin kanun teklifinin görüşmeleri dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başladı. Orta Anadolu’da Konya Ovası’nda yaşanan kuraklığın ciddi tehlike oluşturduğuna, Komisyon üyesi milletvekilleri dikkat çekip uyarılarda bulunarak, bütçe sunuşunu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’dan önlem alınmasını talep etti.
“Konya’da tarım yok olacak”
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, tarım sektörüne ilişkin yatırım ödeneğinin 122 milyar lirasının tarımsal sulama yatırımlarına ayrıldığını hatırlatarak, şöyle dedi:
“Bereketli Konya Ovası kuraklık, iklim değişikliği ve kontrolsüz sulama nedeniyle büyük tehlike altındadır. Durum ve gidişat gerçekten çok vahimdir. Eğer böyle giderse gelecekte ‘Konya Ovası’ diye bir ova kalmayacak, tahıl ambarı Konya'da tarım yok olacak, içme suyu dahi bulunamayacaktır. Konya'nın yüz yıllık rüyası olan KOP Projesi'nin kilit tesisleri yıllar önce yapılmakla Konya verilememektedir.”
Göçük tehlikesi
Suları çekilmiş olan Beyşehir Gölü’nün de ciddi risk altında olduğuna değinen Kalaycı, bu meselenin Türkiye’nin meselesi olduğunu vurgulayarak, “Konya Ovası'nda havza dışı kaynaklardan ivedi olarak su getirmek zorundayız. Yer altı suyuna ulaşmak için açılan kuyular artık 400 metrenin üzerine çıkmıştır. Allah muhafaza, yerleşim birimleri dahi göçük tehlikesi altında bulunmaktadır” diye konuştu.
Kalaycı, Konya Ovası’na su getirilmesini önerdiği kaynakları, Ermenek Barajı, Manavgat Çayı, Hirfanlı Barajı, Fırat Nehri olarak sıralıyor. Ama daha önemlisi yıllardır bu konuda çalışma yapılmasına karşın uygulamaya geçilmediğine dikkat çekiyor.
Su yoksa binanın ne anlamı var?
Deva Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, Adana'da Seyhan ve Ceyhan Nehri’nin suladığı ovada, çiftçilerin geçen yıl tarımsal sulama yapamadığını belirtti. DSİ’nin bitkisel üretime sulama sağlayamayacağına dair yazı gönderdiğini açıklayan Kısacık, barajlardaki doluluk oranının kritik seviyelere inmesine rağmen, konunun önemine uygun biçimde devlet gündemine gelmediğini söyledi.
Barajların kritik seviyeye gelmesine rağmen, su kullanma alışkanlıklarında hiçbir değişiklik olmayışına da dikkat çeken Kısacık, “Seyhan ve Ceyhan Nehri'nin suladığı Adana'da su bitti ya, her yerde bitebilir Suyu bulamadıktan sonra bu bütçenin, şu binaların hiçbir anlamı yok yani yaşamın anlamı kalmıyor, yaşamsal boyutun bir anlamı kalmıyor” dedi.
Kuraklığın bütçe gündemine girmesi önemli bir gelişme kuşkusuz. Ancak her iki milletvekilinin de dikkat çektiği sulama yatırımları meselenin özünü oluşturuyor. Sulama yatırımları bugüne kadar, ağır yürümese, yeterli kaynak ayrılmış olsa, genel probleme rağmen, susuzluk ve buna bağlı olarak tarım faaliyeti başka bir noktada olabilirdi. Sulama yatırımlarının neden ağır aksak yürüdüğü sorusunun cevabını ise AKP iktidarı vermeli.
Sulama yatırımları üzerine kurulacak herhangi bir rant mekanizması bulunmadığı için olabilir mi?
https://t24.com.tr/yazarlar/cigdem-toker/kuraklik-butce-gundeminde,52192
 
 
             
        
 
                