Murat Muratoğlu


O tulumba bu krizi söndürmez!

Erdoğan çıktı ve yine alışıldık reçeteyi sundu; “Kredi Garanti Fonu’ndan tulumbaya suyu dökelim” Evet, eski usul… Tulumbaya biraz su, piyasaya biraz umut… Ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek devreye girdi; küçük ve orta ölçekli işletmeler için 30 milyar liralık destek paketi!


Yıllarca iktidarın en sadık destekçilerinden biri olan iş dünyası, artık sabrının sınırına dayanmış görünüyor. Zamanında “Her şey kontrol altında” diyerek alkış tutanlar, şimdi yüksek sesle “Dayanamıyoruz” diye bağırıyor.

Fabrikalar borç batağında debelenirken, esnaf kepenk indirirken, bu çığlıkları daha fazla görmezden gelmek haliyle mümkün olmuyor. En azından zaman kazanmak gerekiyor.

***

Erdoğan çıktı ve yine alışıldık reçeteyi sundu; “Kredi Garanti Fonu’ndan tulumbaya suyu dökelim” Evet, eski usul… Tulumbaya biraz su, piyasaya biraz umut…

Ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek devreye girdi; küçük ve orta ölçekli işletmeler için 30 milyar liralık destek paketi!

***

İlk bakışta kulağa hoş geliyor. Ne güzel… KOBİ’ler canlanacak, ekonomi nefes alacak… Öyle mi? Durun bir dakika ya... O 30 milyar lira, bugünün kuru ile sadece 770 milyon dolara denk geliyor.

Türkiye gibi on binlerce işletmenin yaşam mücadelesi verdiği bir ülkede bu para neye fayda? Gerçekten bir çözüm mü bu, yoksa sadece “bir şeyler yapıyoruz” pozu mu?

***

“KOBİ’ler bizim can damarımız” cümlelerini duyunca duygulanmamak elde değil ama samimi olsunlar, canımı yesinler… Bu paketle kaç firma kurtulur onu söylesinler?

Daha önce defalarca izlediğimiz bir sahne bu. Yine kredi, yine geçici rahatlama… Sonrası? Yine aynısı!

***

“Ellerinden geleni yapıyorlar, hiç yoktan nefes aldırıyorlar” diyenler çıkacaktır. Peki işlerin bu raddeye gelmesini kim sağlamıştır?

Nitekim sorun şu ki; bu paralar üretime ya da yatırıma gitmeyecek. KOBİ’ler bu kredileri alacak, maaş ödeyecek, fatura kapatacak, kirayı dengeleyecek. Yani günü kurtaracak… Kredi çekerek eski kredisini ödeyen KOBİ’ler batık dili ve edebiyatı bölümüne devam edecek.

***

Ekonomiyi toparlamak kolay iş değil. Strateji ister, liyakat ister, uzun vadeli vizyon ister… Bunlarla zahmetli işler…

Onun yerine klasik “kredi verelim, sorun çözülmüş gibi yapalım” kolaycılığı… Bari geçmiş tecrübelerden ders alınsaydı.

***

Yakın gelecekte Türkiye’nin en büyük ekonomik problemi ne olacak biliyor musunuz? İşte bugün verilen, geçmişte verilmiş ve yarın verilecek olan kredilerin ödenememesi...

Sorun halının altına süpürülemeyecek kadar büyüdü... Alacaklarını tahsil edemeyen işletmeler, zincirleme bir kriz yaratıyor. Herkes birbirine borçlu ama kimsenin ödeme gücü yok!

***

Esnaf, tüccar, sanayici… Herkes aynı çıkmazda. Peki ya halk? Onlar da tıkanmış durumda. Maaşlar erimiş, birikim hayal olmuş, temel ihtiyaçlar bile lüks haline gelmiş. Bu tabloda üretilen malı kim satın alacak?

Kuş kadar krediyle dev ekonomiyi ayağa kaldırmak… Defalarca denendi. Ama olmuyor işte. Elinde çekiç olan her şeyi çivi sanıyor. Galiba ekonomide işler yine başladığımız yere dönüyor!

https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/o-tulumba-bu-krizi-sondurmez-36974