Hani o meşhur tekerleme; “Komşu komşu hu, oğlun geldi mi? Geldi. Ne getirdi? İnci boncuk. Kime kime? Sana bana. Başka kime? Kara kediye...”
Bizim ekonomi yönetiminin hikayesi de bunun benzeri… “Mehmet Şimşek geldi mi? Geldi. Ne getirdi? Rasyonel zemin. Kime kime? Yabancıya, tefeciye. Bize ne kaldı? Acı reçete…”
Peki suçlu Mehmet Şimşek mi? Ekonomiyi bu hale sokan bizzat Erdoğan’ın kendisi değil mi? O tabii ki… Mehmet Şimşek neci? Günah keçisi!
***
İşin enteresanı devletin kendi hazinesi, 2027 vadeli tahvil satıyor. Faizi kaç? Yüzde 40 civarı! İyi de hani enflasyon yüzde 9 olacaktı?
Eğer piyasa, o koca koca fon yöneticileri, bankalar senin 2027’de enflasyonu yüzde 9’a indireceğine inansa, yüzde 40 faiz ister mi? İstemez.
Düşünceleri; “Ben senin yüzde 9 masalına inanmıyorum kardeşim, ben paramı sağlama alırım. Ya sen bana yüzde 40 faizi verirsin ya da kendin bilirsin!”
***
Bütün planın bağlı olduğu ince ip ne? Doları baskılamak… Buna iktisatçılar “Nominal Çıpa” diyor ama meali “Dolar artmasın da ne olursa olsun.”
Tamam, dolar artmıyor. Peki, maliyetler ne alemde? İşçilik arttı, enerji arttı, hammadde uçtu gitti. Son bir yılda üreticinin maliyeti TL bazında yüzde 100 arttı ama dolar sadece yüzde 25 arttı.
***
Eskiden “Çin’le rekabet edemiyoruz” derlerdi, şimdi Bangladeş’le, Vietnam’la, hatta Mısır’la bile rekabet edemez hale geldik. Avrupalı müşteri bakıyor, “Türk malı pahalı kardeşim” diyor, gidip siparişi Hindistan’a veriyor.
“İyi de ihracat rakamlarımız iyi geliyor!” diyenlere geliyor bu cümle; Bu siparişler 2 yıl öncesinden verilenler. Dünyada ticaret böyle işler…
Olan sanayideki tezgâha, makine başındaki işçiye oluyor. Fabrika kapanınca, sipariş kesilince enflasyon düşse ne yazar, düşmese ne yazar? İşsiz adamın enflasyonu yüzde 0 olsa ne olur?
***
2027’de enflasyon yüzde 9 olsa bile, 100 liralık ürün 109 lira olacak. Yani fiyatlar düşmeyecek… Aynı zamanda maaşlar da artmayacak!
Plan şu; Asgari ücrete ve maaşlara, gerçekleşen enflasyona göre değil, hedeflenen hayali enflasyona göre zam yapmak.
Yani diyorlar ki; “Sen ortalama yüzde 45 enflasyon altında ezildin ama ben sana yüzde 28 zam yapacağım. Çünkü hedefim bu...” Kısaca senin alım gücünü bile isteye, taammüden düşüreceğim anlamında…
***
Olmaz ama olması için sanayinin şalterini indirirseniz, milleti açlığa mahkûm edip tüketimi sıfırlarsanız, işsizliği patlatıp kimsenin para harcayamayacağı bir ortam yaratırsanız... Diyelim ki kâğıt üzerinde oldu.
Buna iktisatta “Mezarlık İstikrarı” denir. Mezarlıklar dünyanın en istikrarlı yerleridir… Ne itiraz vardır ne de ses…
2027 hedefi, teknik bir hesap değil, siyasi bir temennidir… Her şeyden önce etrafa para saçmadan seçime giremeyeceklerine ve dövizi her daim baskılayamayacaklarına göre… Olmayacak duaya “amin” deme!
https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/olmayacak-enflasyona-amin-deme-88331

