Arslan Bulut


“PKK'yı devlet kurucusu yapmak!”

Oslo’da 2009 yılında, MİT-PKK görüşmesinde ne diyordu koordinatör ülke temsilcisi? “Abdullah Öcalan tarafından üretilen kendi fikirleri parlamentoda yasa çıkaracakları zaman dikkate alınacaktır. Kendisinin parlamento için ürettiği öneriler dikkate alınacaktır” diyordu


Bugünkü Açılım sürecinin birinci açılımdan dazla bir farkı yoktur. O zaman Oslo’da PKK ile masaya oturulmuştu, şimdi de “kurucu önder” sıfat verilen Abdullah Öcalan ile pazarlık yapılıyor.

O zaman da yeni bir Anayasa’dan söz ediliyordu şimdi de...

Anayasa, bir devletin hangi temel üzerinde kurulduğunu gösteren kurucu iradeyi bünyesinde taşır. Kurucu felsefenin değişmesi için yeni bir kurucu irade gerekir! O zaman da eski devlet tarihe karışır, yeni bir devlet kurulur.

Selahattin Demirtaş, BDP Genel Başkanı iken, “Bir kurucu meclis ruhuyla ülkenin hak ettiği gerçek halk anayasasına, sivil anayasaya kavuşacağı ve herkesin kendini eşit yurttaş hissedeceği Türkiye’yi yaratma adına parlamentoya giriyoruz” demişti.

Abdullah Gül de “Meclise geldikten sonra her siyasi parti, her siyasi çizgi ve her milletvekili, ortak geleceğimiz, sorunlarımız ve umutlarımız adına kendi tezlerini ortaya koyacaktır” diye konuşmuş ve “Esnek bir Anayasa”dan bahsetmişti.

“Esnek”ten kasıt, kurucu iradenin esnetilmesidir.

***

Biz birinci çözüm sürecinin sürdürüldüğü 2011 yılında, “Bu şartlar altında yeni bir Anayasa yapmak, PKK’yı devlet kurucusu yerine koymaktır.” diyorduk.

Bugünkü Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ise o zaman HAS Parti Genel Başkanı olarak Meclis’in sivil, katılımcı, özgür ve sosyal adaletçi yeni bir anayasayı yapmak zorunda olduğunu söylüyordu.

Numan Kurtulmuş’un 14 yıl sonra Meclis Başkanı olarak kurduğu komisyon, ABD’nin dayatması olan PKK’nın taleplerini görüşme zemini olarak kullanıldı.

Abdullah Öcalan da son görüşmede, komisyon üyelerine, yeni Anayasa talebini iletti.

Oslo’da 2009 yılında, MİT-PKK görüşmesinde ne diyordu koordinatör ülke temsilcisi? “Abdullah Öcalan tarafından üretilen kendi fikirleri parlamentoda yasa çıkaracakları zaman dikkate alınacaktır. Kendisinin parlamento için ürettiği öneriler dikkate alınacaktır” diyordu

İşte o tarihten beri, PKK’nın talepleri, Türk Milletine, “uzlaşma anayasası” diye anlatılıyor...

***

Abdullah Gül, “Yeni anayasa hiçbir özel fikrin, partinin, ideolojinin ve doktrinin mührünü taşımamalıdır.” diyordu.

Yani “Türk Milleti” dediğiniz zaman ideoloji oluyordu. Etnik gruplara özerklikten bahsettiğinizde ise konu insan hakları çerçevesine taşınıyordu!

“İdeolojisiz Anayasa” TESEV’in raporlarında da yer alıyordu.

İdeolojisiz anayasa fikrini ilk ortaya atan kuruluş, turuncu devrimlerin organizatörü George Soros tarafından fonlanan Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı idi.

TESEV Başkanı Can Paker, ünlü darbe sponsoru George Soros’dan yılda 2 milyon dolar aldıklarını da itiraf etmişti. Bu durumda etnik grupların zikredileceği “Yeni Anayasa”nın finansörü Soros oluyordu..

***

Prof. Dr. Mete Tunçay, TESEV adına Star gazetesine yaptığı açıklamalarda baklayı ağzından çıkarmış ve “Muhtemelen eski Osmanlı toprakları üzerinde bir federasyon olacaktır. Türklerin hâkimiyetinde değil; Türklerin de, Yunanlıların, Bulgarların, Sırpların, Arnavutların, Kafkasyalıların, Suriyelilerin, Iraklıların, Ürdünlülerin, İsraillilerin de yer alacakları bir federasyon. Bana öyle geliyor ki bu yapıya erişilse var olan problemler daha kolay çözülebilir. Ama buna yeni Osmanlıcılık demek yanlış olur. Osmanlıdan önce de burada bu insanlar bin yıl ortak bir yönetim altında yaşadılar, Doğu Roma’da. Bir arada yaşama geleneği var” demişti.

Tunçay kendi fikrini mi söylemişti? Hayır, bu fikri, Büyük Orta Doğu Projesi adı altında ABD’nin resmi politikası haline getiren kişi, Yahudi asıllı İngiltere ve ABD vatandaşı tarihçi Bernard Lewis’ti...

Aslında, daha önce Turgut Özal’ın da bu plan çerçevesinde “Orta Doğu Federasyonu” kurmak istediği, bu yüzden “Federasyonu tartışalım” dediği ve “Türk dediğin nedir ki?” sözleriyle Türk kimliğine, Cumhurbaşkanı seviyesinde savaş açtığını biliyorduk.

Avrupa Birliği de Hollandalı tarihçi Erik Zürcher’e Türkiye’nin çok uluslu bir devlet haline gelmesi ve Türk dili ve kültürüne bağlı devlet yapısına son verilmesi için bir kitap yazdırmıştı.

***

PKK açılımının yol haritasını hazırlayan ABD’li David L. Phillips de “Türklüğün vatandaşlık için bir şart olmasını elimine edecek şekilde Anayasa’da bir reform yapılabilir” demişti.

Kısacası, Türk kimliğini etnik bir düzeye indirerek, Türkiye’yi bir Türk devleti olmaktan çıkarmak isteyenler, eski Osmanlı coğrafyasında kurulmak istenen Büyük İsrail projesine hizmet etmektedir...

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/pkkyi-devlet-kurucusu-yapmak-987716h.htm