Arslan Bulut


Siyasette Bocuk Geceleri!

Derken düğmeye basıldı ve 15 Temmuz 2016 gecesi Boğaz Köprüsü'nde ortaya çıkan Bocuk, ülkenin yönetim sisteminin değiştirilmesine zemin hazırladı. Kimse Bocuk'a ulaşıp kim olduğunu ortaya çıkarmasın diye de devletin her kapısında ve medyada atın önüne et, itin önüne ot konuldu.


Edirne'nin Keşan ilçesine bağlı Çamlıca köyünde, bir Balkan geleneği olan "Bocuk Gecesi" etkinlikleri düzenlendi.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre köy meydanında etkinlik için düzenlenen alanda çevre illerden de gelen katılımcılar, yüzlerine korku ve dehşet uyandıracak makyaj yaptırdı.

Beyaz çarşaf giyip yüzlerini boyayan gençler, sokaklara çıktı. Köyde dolaşan gençler pencerelere vurarak ev sakinlerini korkuttu. Ev sahipleri de gençlere kabak tatlısı ve çeşitli ikramlarda bulundu.

Kışın en soğuk gecesinde kutlanan "Bocuk Gecesi"nde her evde mutlaka kabak pişiriliyor, bunun yanı sıra kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı ve ceviz yeniliyor. Aile halkı, komşular ve akrabaların katıldığı gecede çarşaflara sarınan gençler, komşularını "Bocuk geliyor" diyerek korkutuyor.

"Bocuk" diye adlandırılan varlığın beyazlar içinde ve insan görünümünde gezdiğine, "Bocuk karısı"nın kabak pişen eve gelip kötülük yapmayacağına inanılıyor.

Kışın en soğuk gecesi sayılan "Bocuk Gecesi"nde suya atılan tahtanın sabah su üzerinde donmuş olarak bulunması halinde o evdekilerin yıl boyunca sağlıklı, dayanıklı ve güçlü olacağına inanılıyor.

***

Türkiye uzun zamandan beri "Bocuk Geceleri" yaşıyor... Bocuk, önce çocuklara musallat oldu, ortaokul çağında çengel attığı çocukların velilerini, "din eğitimi veriyoruz, derslerinde yardımcı oluyoruz" diye ikna etti. Bocuk eğitimi vererek robotlaştırdığı çocukları, her yıl ülkedeki bütün sınav sorularını çala çala, devletin kılcal damarlarına kadar her yere yerleştirdi... Siyasi bocuklarla iş birliği içinde, devletin teminatı olan orduyu ele geçirmek için gece yarısı yasa değiştirerek polisin askerî birliklerde operasyon yapmasını sağladılar. Askerlerin soruşturulması ve yargılanması için de Bocuk yargısı oluşturdular. Medyayı da Bocuk emrine vererek vatanseverlere karşı operasyonlar başlattılar...

***

Bocuk, sabaha karşı insan görünümünde ortaya çıkıyor, ülkesine, milletine fedakârca hizmet edenleri evlerinden alıp götürüyor, beş altı yıl hapiste tutuyordu... Evlerde veya kışlalarda, üniversitelerde, gazetelerde, televizyonlarda kabak tatlısı pişirilmemiş olduğu için, Bocuk, hep vatanseverlere kötülük ediyor, milletin adını bile tanımayanlara hiç ama hiç dokunmuyordu!

Kabak tatlısı pişirmek, her türlü saldırıya hazır olmak demekti... Saldırı, Bocuk eğitimi almış vatandaşlardan geliyor gibi görünse de arkasında yabancı istihbarat servisleri vardı ve bu da komutanlar tarafından biliniyordu... Buna rağmen, ordu, böyle bir saldırıya karşı hiçbir tedbir almamıştı! Aksine ordu içine yerleştirilen Bocuklar, halkın orduya olan güvenini kırmak için, türban yasağını sivillerin girip çıktığı ordu evlerine ve askerî törenlere kadar taşıdılar. Ordu böyle yapınca, Atatürkçülük yaptığını zanneden üniversiteler de yasağı, öğrenim özgürlüğünü engellemeye kadar götürdüler...

***

Derken düğmeye basıldı ve 15 Temmuz 2016 gecesi Boğaz Köprüsü'nde ortaya çıkan Bocuk, ülkenin yönetim sisteminin değiştirilmesine zemin hazırladı. Kimse Bocuk'a ulaşıp kim olduğunu ortaya çıkarmasın diye de devletin her kapısında ve medyada atın önüne et, itin önüne ot konuldu.

Bocuk, çoğu zaman millî ve dini değerlerin sahibi görünümünde olduğu için halk yanılıyordu... Halk, Bocuk'un yaptıklarına karşı çıkıyor ama bilmeden Bocuk'a destek veriyordu. Bir gün, Bocuk, uyuşturucu çetesi kılığında ortaya çıktı ve ülkenin istikbal vaat eden pırıl pırıl bir gencini, Sinan Ateş'i katletti. Bocuk, bu cinayette kimliğini gizleyemedi, ardında çok net kanıtlar bıraktı... Halkın bir kısmı, artık siyasi partilerdeki Bocukları ve onları koruyanları görmeye başladı...