Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, DEM Partili Pervin Buldan'ın BDP Grup Başkanvekili iken 8 Ağustos 2013’te yaptığı açıklamayı paylaştı.
Buldan, o açıklamasında şöyle demişti:
“Kürtler statüsünü elde etti artık. Suriye’de elde edilen statü çok yakında Türkiye’de de Kürt halkının mücadelesiyle elde edilecektir.
İkinci aşamada Kürt halkının beklentileri var. Birinci şartımız Sayın Öcalan’ın özgürlüğü. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür. AKP hükümeti eğer adım atacaksa, ikinci aşamayı başlatacaksa işte buradan başlayabilir. Milletvekillerimizi serbest bırakabilir. KCK’li tutukluları serbest bırakabilir. Hasta tutukluları acilen tahliye edilmelidir.”
***
Aradan 12 yıl geçtikten sonra PKK'nın ve DEM'in taleplerinde bir değişiklik olmadı. Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek, konuk olduğu tv100 canlı yayınında PKK kongresinde alınan kararları duyurdu.
Çiçek'e göre o kararlar şöyle:
1- PKK’nın Türk devletine karşı yürüttüğü siyasi ve askeri çatışma durdurulacak. Bundan sonra PKK siyasi ve yasal yollarla mücadele yürütecek.
2- PKK’nın kendini feshi ile beraber tüm PKK çalışmaları durdurulacak.
3- Fesih kararı açıklandığı tarihten itibaren PKK adına hiçbir Irak, İran, Suriye ve Türkiye'de askeri ve siyasi çalışma yürütülmeyecek.
4- PKK’nın silahlı mücadeleyi bitirmesi sürecinin pratik yürütülüşünden PKK Başkanlık Konseyi sorumlu olacak. Türkiye'den PKK'ya katılan unsurlar ait silahların teslim edilmesi konusunda ortak komite oluşturulacak.
Yani önce çatışma durdurulacak. Öcalan'ın ve hapisteki 7 bin PKK'lı serbest bırakılacak... Sonrasına bakılacak...
***
Öcalan'ın yakalandığında ifade ettiği gibi "PKK, Türkiye'yi 40 yıl boyunca teröre angaje etmiş, tarihi rolünü oynamıştır." Şimdi, PKK'nın bütün hedefleri, ABD'nin SDG adını vererek ordu haline getirdiği Suriye'deki PYD/YPG tarafından yerine getirilmek istenecektir.
Pervin Buldan'ın 12 yıl önce söylediği gibi şimdiki programın özü "Suriye’de elde edilen statünün Türkiye’de de elde edilmesi" şeklindedir. Zaten Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "PKK'nın Türkiye'den, Irak'tan, İran'dan gelmiş 2 bine yakın kadrosu şu anda SDG yönetiminin tepesinde oturuyor. Mazlum, Ahmet Şara ile konuştuğu zaman gelip iki kişiye hesap vermek zorunda. PKK'nın askeri kanadı Suriye Komiseri Fehman Hüseyin, sivil kanat Suriye Komiseri Sabri Ok. Bunlara hesap vermek zorunda... Bunlar da bundan gelen bu hesabı alıp Kandil Dağı’ndaki PKK yönetimine anlatmak zorundalar." diye açıklama yapmıştır.
***
Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Türkiye'ye kurulan kumpası şöyle açıklıyor:
"Plan şu: Türkiye'yi Kürdistan kurulması için öncü yapmak. PYD ve Kuzey Irak himayenize girsin. Siz de anayasanızda değişiklik yapıp federal yapıya geçin. Halka Misak-ı Milli'ye erişiyoruz dersiniz. Çok uyanık olmak lâzım. Türkiye'nin yarısı gider."
Peki PKK'nın ana stratejisi neydi? Onu da hatırlayalım...
1995 yılında Genelkurmay Başkanlığı, “Politik-Askeri Durum Değerlendirmesi” başlıklı bir belge hazırladı. Belgede, terör örgütünün “Dört aşamalı hedef stratejisi”, özetle şöyle ifade ediliyordu:
“-Bölücü terör örgütü, ilk aşamada, kültürel ve sosyal bazı hakların temin edilmesini,
-İkinci aşamada özerk veya federasyon tipi bir yönetim sisteminin oluşturulmasını,
-Üçüncü aşamada, ülkemiz topraklarında sözde Kuzey Kürdistan devletinin kurulmasını,
-Son aşamada ise bağımsız ve birleşik sözde Büyük Kürdistan devletinin oluşturulmasını hedeflemiştir.
Örgüt, belirlediği bu dört aşamalı nihai hedefine ulaşmak için Marksist-Leninist her örgüt gibi halk ayaklanması stratejisini esas almıştır.
Bölücü terör örgütü halk ayaklanması stratejisine uygun olarak;
-İlk aşamada fikir oluşturmayı ve kadrolaşmayı da içeren hazırlıkların tamamlanmasını,
-İkinci aşamada silahlı propaganda, orta ve yüksek yoğunlukta terör eylemlerinin icra edildiği, stratejik savunmaya geçilmesini,
-Üçüncü aşamada, cepheleşme ve ordulaşmanın büyük ölçüde tamamlandığı, güvenlik güçleri ile örgüt arasında güç dengesinin sağlandığı, stratejik denge kurulmasına ulaşılmasını,
-Son aşamada ise yaygın halk hareketlerinin yer yer halk ayaklanmalarına dönüştüğü ve bölgedeki otoritenin örgüt lehine geliştiği stratejik saldırıya geçilmesini esas almıştır."
***
PKK, ordulaşmasını Suriye'de tamamlamıştır, artık Türkiye'de statü elde etmeye çalışıyor... Kimin sayesinde?
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/suriyedeki-statu-ve-turkiyedeki-statu-913954h.htm