Vize merkezi Nasıl başladı
Türkiyede 11 milyon pasaport var ancak 1 milyonu seyahat ediyor.
tüm avrupa birliği konsoloslukları vize uygulamaları vis kanununa gore verilir. Vis kanununda nasıl verileceğini, şartları, evrakları ayrıntılı olarak yazar.
https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A32009R0810
AB konsoloslukları insanların yararına olan bir aracı şirket seçerek işi kolaylaştırmak ve hızlandırmak şartı ile bir aracı kurum seçebilir insanların kendi rızası ile gitmek isteyen olursa aracı kuruma ek ücret ödeyerek (vize ücretinin yarısını geçmek şartı ile 30 eu) başvuru gerçekleştirebilir. istemeyen yine konsolosluğa başvurabilecekti.
17. maddede açıkca belirtiyor
madde 17 servis ücreti
1-ek bir hizmet bedeli, 43. maddede belirtilen bir dış hizmet sağlayıcısı tarafından karşılanabilir. hizmet bedeli, dış hizmet sağlayıcısının 43. maddede belirtilen görevlerden bir veya daha fazlasını yerine getirirken ortaya çıkan maliyetler ile orantılı olacaktır. )
2. hizmet bedeli, madde 43 (2) 'de belirtilen yasal belgede belirtilir.
3. yerel schengen işbirliği çerçevesinde, üye devletler, bir başvuru sahibine verilen hizmet ücretinin, dış hizmet sağlayıcısı tarafından sunulan hizmetleri usulüne uygun olarak yansıttığından ve yerel koşullara uyarlandığından emin olacaktır. dahası, uygulanan hizmet ücretini uyumlu hale getirmeyi amaçlıyorlar.
4. hizmet bedeli, madde 16 (2), (4) 'de belirtildiği üzere vize ücretinin olası indirimleri veya istisnaları dikkate alınmaksızın, madde 16 (1)' de belirtilen vize ücretinin yarısını aşmayacaktır. , (5) ve (6).
5. ilgili üye devlet (ler), tüm başvuru sahiplerinin başvurularını doğrudan kendi konsolosluklarına sunma olasılığını muhafaza edecektir.
tani her birliğin ayrı mevzuatı var şengen vis
bu aracı kurum hayatımıza nasıl girdi
2003 yılında ingiliz baş konsolosluğuna kamyon girdi ve baş konsolos öldürüldü. aracı kurum furyası o zaman başladı.
1) ingiltere world bridge ye verdi ingiltere sonra tls ye geçti, taseron olarak setur kaldı ama aslında sadece tls yetkili. seturdan sadece personel hizmeti alıyorlar. sistem bina bilgisayarlar alt yapı herşey tls nin
2) sonra istanbul fransa başkonsolosluğu "istanbul vize" şirketine verdi. 2 yıl sonra da vfs global çıktı ve ona devir etti. (vfs nin müdürü erkan istanbul vizenin de süpervizoruydu)
3) çin başvuru merkezine ingiltereden görup geçti. setur ike başladı, sonra 12 türsab'a bağlı acenta pasaport getirdi ama sistem vs kullanmadı. çin daha yeni cıts e geçti
sonra vfs,tls contac,idata,cosmos,orange,as viza,bls international
mantar gibi türemeye başaladılar.
iş boyle olunca dert anlatılmadı çünkü muatap bulamazsın. gereken evraklar daha da kabardı, derdini durumunu anlatacağın kişiler uluslar arası burokratlar/ konsoloslar değil yeni mezun kişilerdi.
Ellerinde çek list ile dosyayı alır istenilen evrağın muadili var ise hemen eksik evrak ile başvuru yapmayı kabul ediyorum kağıdı imzalattırılırdı. yani prosedurün kanun çizgisi daha da kalınlaştı.
Müracaat için kuyruk randevu problemi olmaya başladı. aracı kuruma başvurunca dosya ertesi gün işleme giriyor, vize çıkınca da konsolosluktan gelmesi siteme işlenmesi geç saatte ya da ertesi gün veriliyor. yani 3 -5 günde çıkan vize herhangi bir olasılığa karşı aracı firma zan altında kalmaması için 8 günde çıkmaya başladı. erken istersen de başvuru kabul etmiyor.
global tur acentaları bile kendi vize departmanları olmasına ramen yine aracı kuruma başvuruyor ancak onlara randevu almadan ya da aynı günde işleme sokabilmeleri için günde 10-30 pasaport arasında kota veriliyor, zaten bir ülke günde 10-80 arası pasaport kabul edebiliyor (Fransa 50 Bulgar 20, Malta10 )
- telefonla aracı kurumdan randevu alamazsan Google a "Almanya vize randevu" yazar ilk sıraya kim çıkarsa aramaya başlarsın. tur acentası kotası varsa randevu sorununu kaldırıyor, satıyordu randevusunu.
konsolosluğa direk başvurmak istersen daha da uzun bir zamana randevu alınabiliyor çünkü günde 5 başvuru alıyor ( başvuru almıyor denmiyecek kadar az.
vize başvurusunda bulunurken: vizen yoksa 10 gün ile 3 ay vize verir, varsa belki 6 ay vize verilir. 6 ay sonra vizeni doğru kullanırsan ( vizeyi aldığın ülkeye çok gidersen) belki 1 yıl verir. nadiren 3 yıl 5 yıl vizesi olan kişileri duyarsınız belkide bu hayatta şansınız yaver giderse belki de birinde gorürsünüz.
nasıl alınacağını, kime hangi şartla verildiğini bilen yok. herkes 5 yıllık alsam ve her seyahat edeceğim zaman vizem varmıydı diye düşünmek istemiyorlar doğal olarak. 5 yıllık vizeyi saadece uzaylılar alabiliyor.
Her 6 ayda insanların durumu değişemez ekonomik durumu çökemez,
vize güvenlik izni / bir geçiş izni ise kar maksatlı olmamalı. kar gayeli değilse her defasında vizeye neden başvursun insan. neden bu kadar yokuş, prosedür, engel ve insan haklarına aykırı davranılır. şis kanunu 5 yılık vermeyin demiyor. kısa süreli vize vermek konusunda kim ısrar ediyor orası apayrı bir konu.
Amerika evraklarına bakıyor türkiyedeki durumun iyi geri geleceğini ispat edersen 10 yıllık vizeni veriyor. Olacaksa da böyle olsun.
vize kelimesi zaten bir sınırdır. izin alarak geçiş sağlamaktır. Kısa süreli izin çok güvenmedim demek mi? her türkiyeye atanan vize bolumü şefi ne kadar avrupa birliği vis kanununa göre uyarak vize verseler de gelen kişinin kanundan ne anladığı ile alakalı biraz.
Kimisi daha önce vizesi varsa ben bakmadan veririm der. kimisi bir sürü parametreye bakar, not alır, ceza verecek bir sürü yer bulur.
Eski vizeyi kullanmış mı, kullandıysa vizeyi aldığı yere mi gitmiş, gideceğim dediği tarihte mi gitmiş, kalacam dediği hotelde mi kalmış, bankada parası var mı. sigortası asgariden mi ödenmiş. aldığı maaş seyahat edebilmesi için yeterli mi, banka hesabındaki para, kendisinin biriktirebileceği kadar mı?
herkes önlemini alıyor, sıkı güvenlik tedbirleri alınıyor, konsolosluklarda evrak sahtecilik uzmanları çoğalıyor vizelerin veriliş süresi her geçen gün kısalıyor.
aracı kurumlar 25 eu hizmet bedeli alırken, her statuye hizmet vermeye çalışırken olay sanayiye dönüştü. Aracını park vale 20 TL, konsolosluk 80 Euro,aracı kuruma 25 eu, randevu yoksa sabah 7:30 drop başvuru 15 eu, prime time erken saat 25 eu,
kuyruk ve diğer insanlar ile aynı havayı tenefüs etmek istemiyorum vip giriş 50 eu,cumartesi başvurusu 300 TL. evrak eksik mail atayım çıktı al 5 TL başvuru formu doldurma 25 tl, foto eski 6 ayı geçmiş 25 tl.
pasaport eve yolluyim 10 eu. bilgi mesaj atayım 1-2 eu.
pasaportu dağıtım saatinden erken alayım 20 tl, seyahat sigortası uzun süreli istersen dikkat ediliyor 1 yıllık yaptır 50 eu Hani şis 60 eu vize bedelinin yarı parasını geçemezdi ??
sağ olsun vizecim bana ön ayak oldu, güncel bilgileri verdi prosedürü anlattı, muhasebecime asistanıma anlattı 200 TL ona
Her aracı kurumun personeli bu konuyu anlayacak, randevu birimine anlatacak. telefondan destek verecek kişi bunu insana anlatması ve insanımızın bunu anlaması çok zor. insanımıza üniversite doktora tezi gibi geliyor.
insanlarımızın antropolojik alışkanlıklara baktığımızda kendi işini kendi yapabilecek, derdini dilekçede anlatabilecek insanımızın sayısı %5 i geçmiyor.
yeni nesil zamanı bol sosyal mecra ve online formunu dolduran dolduruyor ama birçok insanımız bürokrasi ile uğraşmadan, çoluk çocuğa kendi anlatmaktan sıkılmış, red alma riskini de göz onunde bulundurarak
neyse ne vereyim kaç paraysa uzman biri halletsin. kendini sürekli bir yere para öderken bulmak istemiyor. kaç para diye soru sorunca her şey dahil fiyatı duymak istiyor.
birisinden vize ücretini sorunca, konsolosluk 80 eu, aracı kuruma 25 eu,
randevu yoksa sabah 7:30 drop başvuru 15 eu,prime tıme erken saat 80 eu, kuyruk ve diğer insanlar ile aynı havayı tenefüs etmek istemiyorum vip giriş 50 eu, cumartesi başvurusu 300 tl, evrak eksik mail atayım çıktı al 5 tl, başvuru formu doldurma 25 tl, foto eski 6 ayı geçmiş yenisini çek 25 tl. pasaport eve yolluyim 10 eu. bilgi mesaj atayım 1-2 eu.
pasaportu dağıtım saatinden erken alayım 20 tl,
seyahat sigortası uzun süreli istersen dikkat ediliyor 1 yıllık yaptır 50 eu.
iş insanları sonuç ve profesyonellik ister az konuşup en hızlı ve güvenli şekilde başvuru süresini tamamlanmasına bakar. bu süreye bu parayla vizenizi çıkartırım demeni bekler. kurumsal değil butik, güvenilir vizeci arar. benim işimi özen gostersin sorumlu bulmak ister.
iş insanlarımızın enerjisini ve zamanı doğru kullanmak en önemli unsurdur. bunun için üstünden yük alacak, az konuşan, hızlı iş bitiren hizmet firmaları ile çalışmak zorunda.
başvuru süreci, parmak izi vermek, bunca bilgi korunmasından kim sorumlu tutulacak?
sekreterden, muhasebeciye, vize takip firması, aracı kurum elemanları, konsolosluktaki operasyon, vize bölümü şeher elden geçtiğinde deşifre olan bilgilerden kim sorumlu.
topu herkes birine atıyor. Sonuç yok. Her koyun kendi ayağından asılır misali bir şekilde devam ediyor.
Halbuki vize kalkabilir ve bu kadar insan seyahat ettiğinde bunca yapılan zorluk, zülüm ve zaman kaybına uğratarak madur edilen bu kadar insan boşuna yormuş olunmayacak mı?
iş böyle olunca arz var, telep var, dolandırıcı ne yapsın. boş durur mu?
yeni bir dünya başlıyor sosyal medya, e-ticaret, google, youtube, yandex'te herkes yerini kapatıyor, alanını belirliyor.
alan adları, hostingler, ip numaraları satın alıyor ve bu alanlar azaldıkça kıymetlenmeye başlıyor. tıpkı aldığınız boş arazinin yanına hava limanı geldiğinde kıymetlenmesi gibi. iletişim çağındayız interneti kullanan, güncellenen kazanıyor. insanların yararına bilgilendirici son teknoloji hızlı acılan web sitesi yapan kazanıyor, üst sıralara çıkıyor müşterisine ulaşıyordu, 2 kişiyle bir marka yaparken artık google yapay zeka ve 10 yaşındaki bir çocuk gibi düşünüyor.
15 dakkika da bir güncelliyor kendini, yani marka olmak için kapsamlı ve tam bir kadro ile çalışman profesyonel olman şart. o da yetmez artık parayı veren düdüğü çalıyor ilk sırada çıksan da senin üstüne ilk 6 sıra parayı vereni çıkartıyor sen en iyi şartlarda bile 7.sıradasın. tüm devler ürünlerini Google' a reklam vererek agresif bir şekilde pazarlıyor dolandırıcılarda hizmet yok vaad var, basıyor reklamı, acelesi, telaşı olan saf vatandaşımızı yakaladığında ne olup bittiğini anlayana kadar alıyor parasını. şikayet etsen ses kayıdımı dinlettiriyor sana istemediğin hiç bir hizmeti vermemiş sana randevu istemişsin o da randevu satmış sana, başka para ödemeyeceksin demiş ve onlara başka para da ödememişsin. salak yerine konulmak çok kötü bir duygu gerçekten...
sebepleri sonuç yapmamak lazım. kimse kimseyi dolandıramaz. hizmeti almadan ödeme yapmazsan sorun kalmıyor. tanımadığın firmaya da iş verme. vereceksen de yerini barkını görmeden, yapısına güvenmeden referansına bakmadan, en basiti google yorumlarında hakkında iyi yorumlar yoksa, şikayet varda müşteri memnuniyetine önem vermezse yapacak bir şey yok iş vermezsin. vatandaş açsın gözünü baksın.
bizim insanımız başvurularda nerde zorlanıyor? kendi durumunu anlatan bir dilekçe yazamaz. ne istediğini somut söyleyemez. pek çok seyahati spontane geliştiği için net bir planı yoktur. kalk gidelim dediğinde vizesi hazır olmak ister. az evrakla uzun vize alacak konsolosluğu sorar. vizesini yanlış kullanmaya meyillidir. 2. vize başvurusunda yanlış kullanmışsınız vizeyi denildiğinde, beni yanlış yönlendirdi diyerek vizeciyi suçlar.