Günümüz gençleri için evlenmek, sadece bir “evlenme kararı” değil, aynı zamanda büyük bir ekonomik mücadeleye girişmek demek. Hayatın getirdiği geçim sıkıntısı, kira, faturalar, temel ihtiyaçlar… Tüm bunlar, gençlerin yuva kurma hayalini çoğu zaman ertelemelerine sebep oluyor.
Üstelik bu yük, sadece gençlerin omuzlarında değil; ailelerin tutumu da önemli bir rol oynuyor. Bazen işleri daha da zorlaştırmak yerine, yapıcı ve destekleyici bir yaklaşım sergilemek, çiftlerin “borç batağına” düşmeden evlenmelerini sağlayabilir. Çünkü mutlu bir yuva, abartısız ve gerçekçi adımlarla kurulabilir.
Borçlu evlenmek, maalesef günümüzün en zor gerçeklerinden biri. Ama borçlanmadan evlenmek de neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Eskiden bir kişinin sırtında olan geçim derdi, artık iki kişinin omuzlarına biniyor. Genç çiftler, bazen hayallerini ertelemek zorunda kalıyor; ekonomik sorumluluklar o kadar ağır ki, boşanma oranlarının artışı şaşırtıcı değil.
Bu yüzden evlenmeden önce, geçim planlarını ve maddi durumlarını iyi masaya yatırmak şart. Evlilik, sadece aşk ve sevgiyle değil, aynı zamanda akıl ve planlama ile yürütülen bir yolculuk. Genç çiftlerin, ailelerin desteğiyle ama kendi sınırlarını aşmadan, küçük ama sağlam adımlarla mutlu bir yuvayı inşa etmeleri mümkün.
Unutmayalım ki, evlilik bir yarış değil; birlikte büyüyüp, birlikte yük taşıyabileceğiniz bir yolculuk. Ekonomik yükleri hafifletmek, gerçekçi adımlar atmak ve ailelerden destek almak, bu yolculuğun en sağlam temel taşları.