Arslan Bulut

Tarih: 09.10.2025 12:06

Her gün darbe gibi olaylar...

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’de veya Türkiye ile ilgili her gün darbe gibi olaylar yaşanıyor.

Bütün değerler yıpratıldığı için bütün bu olaylar kimseyi şaşırtmıyor; hemen herkes daha beterinden bahsediyor...

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Trump'ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, PKK/YPG elebaşı Mazlum Abdi ile görüşmesinin fotoğrafını yayınladı, Önünde fotoğraf çektirdikleri ikiye bölünmüş Suriye haritasında, Hatay Suriye topraklarında gösterilmişti. Türkiye’den resmi makamlardan bir tepki beklenmiyor!

Neden beklenmiyor? Çünkü İtalya’daki NATO toplantısında, Türkiye’yi bölünmüş gösteren BOP haritasına da ses çıkarmamışlardı...

Tom Barrack’ın, Trump-Erdoğan görüşmesinden önce “Trump her şeyi alacak ama karşılığında meşruiyet verecek” sözüne bir tepki göstermemişler; ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, “Trump ile beş dakika görüşmek için yalvarıyorlar, sonra da...” sözüne de “gık” diyememişlerdi...

***

Bu şartlarda, ikinci açılım süreci de devam ettirilmek isteniyor... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son olarak “PKK 12 Mayıs'ta silah bırakmış, 11 Temmuz'da bir grup silahlarını yakmıştır. Suriye'nin kuzey doğusunda bulunan YPG ve SDG İmralı'nın çağrısına uymamıştır. Beklentim PKK'nın kurucu önderinin YPG'ye ve SDG'ye silah bırakma çağrıda bulunmasıdır. Gerekirse Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda görev yapan milletvekillerinden bir grup İmralı’ya giderek yüz yüze görüşme sağlamalı, mesajlar ilk ağızdan alınmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bunda çekinecek bir husus görmüyorum." dedi...

Buna komisyon içindeki partilerden tek tepki Yeniden Refah Partisi’nden geldi.

Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Daha önce bölücübaşı TBMM’ye gelemez demiştik şimdi de bu öneriye ilişkin TBMM bölücü başının ayağına gidemez diyoruz” dedi. Kılıç, İmralı'ya gidilmesi durumunda komisyondan çekileceklerini söyledi.

***

Bunlar konuşulurken Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a özgürlük talebiyle Diyarbakır'dan Ankara'ya yürüyen Özgür Kadın Hareketi üyeleri TBMM'deki DEM Parti grubuna katıldı. Grup toplantısı öncesi TJA üyeleri tarafından “Biji serok Apo (Yaşasın önder Apo)” sloganı atıldı.

DEM Parti yetkilisi de Meclis kürsüsünde Kürdistan topraklarından bahsetti...

Siyasi tepki, İYİ Parti milletvekili Dr. Ayyüce Türkeş Taş’tan geldi.

Ayyüce Hanım, “Türkiye Cumhuriyeti’nin göz bebeği Yüce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde atılan bu hain slogan kabul edilemez. Türkiye toprakları olmayan bir devlet adı ile anılamaz. Başta TBMM Başkanı olmak üzere tüm yetkilileri bunu yapanlarla ilgili gerekli işlemleri yapmaya davet ediyorum. Meclis terörist ve terör sevicilerin gösteri alanı değildir.” dedi.

Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği de olaya tepki gösterdi.

***

Ekonomide ise Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Amsterdam’da katıldığı panelde Türkiye'deki "yastık altı" altınların değerinin 500 milyar dolar kadar olduğunu ve bunun enflasyona etki ettiğini söyledi. Karahan "Altın talebi enflasyonla mücadeleyi zayıflatıyor" dedi...

Bankalarda altın hesabı açtırarak, vatandaşın elindeki altını toplamaya çalıştılar ama anlaşılıyor ki buna rağbet yok. Merkez Bankası, dünyada en çok altın toplayanlar listesinde ilk ona girdi ama vatandaşı, “niye altınını vermiyorsun da enflasyonla mücadeleyi zayıflatıyorsun” diye suçluyorlar! Oysa vatandaşın elinde 500 milyar dolarlık altın olmasa, enflasyon yeniden altı sıfır atmayı gerektirecek boyutlara ulaşırdı, bunu söylemiyorlar! Dünyada büyük savaş beklentisi var, bu da altına hücuma sebep oluyor...

***

Diğer taraftan, CHP’li belediye başkanları, bürokratlar, gazeteci Fatih Altaylı hâlâ tutuklu... Menajer Ayşe Barım tahliye edildi, itiraz üzerine tekrar tutuklandı, evinde bayılıp hastaneye kaldırıldığı için, kapısında polis bekliyor. Ergenekon, Balyoz davalarında aylar, yıllar süren tutuklamalar ile Türk hukuk sistemi dünya hukuk tarihine geçmişti. Murat Çalık’a da yapıldığı gibi tutuklamayı hastalara işkenceye dönüştürmek ise sadece Türkiye’de yaşanıyor.

Sinan Ateş suikastı davasında sanık olup tahliye edilen avukat Serdar Öktem de susturuldu. ABD’de açılan telefon kayıtları da Adalet Bakanlığı tarafından gizli tutuluyor! Ayşe Ateş’in “susturulabilir” uyarısına ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının talimatına rağmen Öktem korunmadı. Sinan Ateş suikastının perde arkasını bilenler susturuluyor...

Son olarak eski AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklandı... Kocabıyık’ın eleştirilerinde hakaret yoktu ama “İmamoğlu dışarıya çıkmadan Erdoğan aday olamaz. Bu iki konu birbiriyle bağlantılı... İmamoğlu cezaevinden çıkmadan yapılan seçim meşru olmaz.” sözleri, bir kurguyu bozmuş olmalı...

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/her-gun-darbe-gibi-olaylar-970144h.htm

 


 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3