Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan esti, gürledi; “Memur-Sen öncülüğünde ülke genelinde başlatılan ‘Yetersiz Teklife Hayır’ eylemlerini desteklediğimizi bildiriyoruz.”
Vah vah… Sayın Erbakan’ı da mı bu oyuna inandırdılar? Partisinden kimse çıkıp “Başkanım o iş tiyatro, her iki senede bir sahnelenir, sonu başından bellidir” demedi mi?
Gerçek mi sandı sahi? Bilmeyenler ve inanmış gibi yapanlar için oyunu baştan anlatayım en iyisi… Işıklar…
***
Perde 1: Sarı sendika
sahnede
Her zamanki gibi başrol oyuncusu Memur-Sen sahneye çıkar. Sanki önceki yedi toplu sözleşmeyi uzaylılar imzalamış gibi, üyelerini gaza getirecek astronomik taleplerini sıralar…
2026 yılı için kümülatif yüzde 88 zam, taban aylığa 10.000 TL seyyanen artış, aylık 17.600 TL kira yardımı, her çocuk için 8.780 TL kreş yardımı, bayramlarda 23.400 TL ikramiye… Liste uzar gider. Amaç, “Bakın biz ne kadar çok istedik” diyebilmektir. Alkışlar...
***
Perde 2: Hükümetin
“cömert” teklifi
Sahneye hükümet çıkar. Çalışma Bakanı, ciddi bir yüz ifadesiyle sunumunu yapar ve masaya teklifini koyar: 2026’nın ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6… 2027 için ise yüzde 4 artı yüzde 4… Refah payı? Yok. Seyyanen zam? O ne?
***
Perde 3: Sahte öfke ve tatil günü eylemi
Beklendiği gibi, Memur-Sen Başkanı teklife büyük tepki gösterir: “Bu teklif ücret adaletsizliğini gidermez. Kamu işvereni bize sahayı işaret ediyor.”
Klasik olarak 81 ilde basın açıklamaları, “iş bırakma” çağrıları yapılır. Tesadüfe bakın ki memurun grev hakkı olmadığı için olsa gerek, iş bırakma eylemi tatil gününe denk getirilir.
***
Perde 4: Noter heyeti devrede
Anlaşma falan çıkmaz tabii ki… Adres bellidir: Kamu Görevlileri Hakem Heyeti…
Kağıt üzerinde bu kurul, taraflar anlaşamadığında son kararı verecek olan bağımsız ve adil bir mekanizmadır. Gerçekte mi? 11 kişilik kurulun 6 üyesini doğrudan Cumhurbaşkanı ve bakanlıklar atar.
Garantiye almak için işi oyların eşitliği durumunda ise yine hükümetin atadığı Başkan’ın oyu çift sayılır. Yani 6 üyenin 7 oyu vardır.
***
Final: Böyle sendikaya
böyle zam
Hakem Heyeti toplanır, hükümetin ilk teklifine yaptığı iki-üç puanlık makyajı beğenir ve kararı “oy çokluğuyla” açıklar. Karar kesindir, itiraz edilemez.
Memur-Sen son bir “Mücadele ettik ama kurul böyle karar verdi” açıklamasıyla sahneden çekilir. Milyonlarca memur ile emekli, resmi enflasyonun bile altında bir zamma mahkûm edilir.
***
Zaten ne bekliyordunuz ki? Yıllar önce “Biz Memur-Sen ailesi olarak durduğumuz yeri biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’na ihanet mi edelim?” diyen bir genel başkandan pazarlık yapmasını mı?
Bu Memur-Sen, 2013 yılında hükümetin verdiği hükümetin vermek istediği 223 lira zamma karşı net 123 lira almak için ısrar etti. Toplu sözleşme masasında işverenin önerdiğinden daha az zam isteyerek sendikacılık tarihine geçti.
Sayın Erbakan, bu oyunu daha önce seyretmediyse, sonunu söyleyip sürprizi bozmasaydım keşke!
https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/maas-tiyatrosu-yine-sahnede-55033