Önce Merkez Bankası’nın enflasyon hakkında neler söylediklerine kısaca bakalım.
08 Şubat 2024 Enflasyon Raporu:
2024 enflasyonu %36,0
2025 enflasyonu %14,0
2026 enflasyonu %9,0
09 Mayıs 2024 Enflasyon Raporu:
2024 enflasyonu %38,0
2025 enflasyonu %14,0
2026 enflasyonu %9,0
08 Ağustos 2024 enflasyon raporunda hedefler değiştirilmedi.
08 Kasım 2024 Enflasyon Raporu:
2024 enflasyonu %44,0
2025 enflasyonu %21,0
2026 enflasyonu %12,0
Kısaca 2024 yılı başında yüzde 36,0 olarak belirlenen yıl içi enflasyon sene sonunda tutmayacağı anlaşılınca yüzde 44’e çekildi.
2025 enflasyon hedefi de yüzde 14 seviyesinden yüzde 21’e ve 2026 enflasyon hedefi de yüzde 9’dan yüzde 12’ye yükseltildi.
Gelelim ‘2025 enflasyon raporlarında neler öngörüldü ve neler değiştirildi?’ sorusuna…
07 Şubat 2025 Enflasyon Raporu:
2025 enflasyonu %24,0
2026 enflasyonu %12,0
Kasım ayı raporda yüzde 14’den yüzde 21’e yükseltilen 2025 yıl sonu enflasyon hedefi bu sefer yüzde 24’e çıkartıldı.
2026 hedefi yüzde 12’de sabit bırakıldı.
Mayıs ayı enflasyon raporunda değişikliğe gidilmedi. Ama ağustos ayındaki enflasyon raporunda hedefler şu şekilde değiştirildi:
2025 enflasyonu %24,0
2026 enflasyonu %16,0
Dikkat ederseniz burada 2025 yılı enflasyonu değişmezken 2026 enflasyon hedefi yüzde 12’den yüzde 16’ya yükseltildi.
İki yıl önce 2026 yılında tek hane olarak hedeflenen enflasyon doğal olarak artık 2027 yılına bırakılmış oldu.
Burada enflasyon raporlarını 2024 yılı şubat ayından beri almamızın bir nedeni var: Çünkü Merkez Bankası fonlama faizini Mart 2024’de yüzde 50 sınırının üzerine çıkartarak en yüksek faiz seviyesine ulaşmıştı.
Yani Merkez Bankası burada gördüğünüz enflasyon tahminlerini hep yüzde 50 faiz seviyesinde gerçekleştirdi. Ve sonrasında düşüşlere gitti.
Cuma günü TÜİK yüzde 2,5 beklentilere rağmen yüzde 3,23 gibi yüksek bir enflasyon açıkladı. Böylece yıllık bazda düşen enflasyon yeniden artışa geçti.
Ardından Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek açıkladı:
Yüksek gelen enflasyonun ana nedeni gıda fiyatlarıymış. Gıda fiyatlarındaki artışın nedeni ise;
- Don ve kuraklık olmuş.
Bunlara ek olarak
- Okulların açılması da enflasyonun yükselmesine neden olmuş.
Mehmet Şimşek’ten sonra Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan Amsterdam’da açıkladı:
- Enflasyonun nedeni yastık altındaki 500 milyar dolarlık altınlarmış.
O zaman şu cevaplar akıllara geliyor:
- Don ve kuraklık Allah’ın bir cezası olmalı ki, ona göre önlem alalım. Yani iş Merkez Bankası Para
Politikası Kurulu-PPK üzerinden yürümeyecek; bunun yerine enflasyonla mücadele için camilerimizi devreye almalıyız.
Mesela kötü ahlaklı davranışları önlemek üzere Manifest grubuna verilen ceza tam da enflasyonla mücadele cezası olabilir. Ya da porsiyonları küçültürsek ilahi işareti anlayıp önlem almış olabiliriz.
Ahlakı düzeltirsek ilahi cezalardan da kurtulabiliriz. Burada Merkez ne yapsın? İş polis merkezlerine düşüyor.
Ahlak polisi mesela…
Geriye okullar kalıyor. Artık onu da Milli Eğitim Bakanlığı düşünmek zorunda. Mesela okullar zararlı ise açmayalım. Çocukları ÇEDES programı ile sadece camilere götürelim yeterlidir.
Not: Özel okulların açık olmasında sorun olmayacağı için sevgili AK Partili büyüklerimizin çocukları da bu durumdan etkilenmeyip özel okullarına gidebileceklerdir.
Gelelim Fatih Karahan’ın önerisine… Yastık altındaki 500 milyar dolarlık altın enflasyona sebep oluyorsa önlem basit:
- Suçlu bu altınları alan Türk halkı ise, basalım evleri ve yastık altlarını arayalım. Evinde altın çıkanları da vatana ihanetten doğruca hapse atalım gitsin.
Bir ara soğan-patates teröristleri vardı. Şimdi de altın teröristlerinin peşine düşeriz.
EK: İki yıldır ülkede bozulan gelir dağılımı nedeniyle zenginlerin ne fiyata ne de faize bakmadan tükettiklerini yazıyorum. İthal tüketimin rekor kırması buna bir örnektir. Oysa Mehmet Şimşek ısrarla faturayı fakirlere keserek enflasyonu düşüreceğini sanıyor. Ve asıl soruna hiç bakmıyor. Açıklamalar tam da bu soruna işaret ederken sonucu yastık altı altına bağlamak kolaycılığına kaçıyorlar.
Ve sonuç: Sevgili Türk halkı sizlere 2023 seçimlerine giderken defalarca ama defalarca ya BÜYÜK YIKIM ya da BÜYÜK SIKINTI seçeneklerini seçmeyin diye yalvarırcasına yazmıştım.
Biz seçtik ve biz istedik bunları. Kimse bahane aramasın. Hepimiz suçluyuz.
https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/suclu-ayaga-kalk-1605441